Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) idaresinde bulunan 11 Büyükşehir Belediye Lideri sistemli olarak toplantı yapıp ortak bildiriler yayınlarken tıpkı kentlerin AK Partili 11 Büyükşehir Belediye Meclisi Küme Lider Vekili de bir ortaya gelerek toplantılar düzenliyor.
AK Parti İzmir Vilayet Başkanlığı öncülüğünde bir ortaya gelen Küme Başkanvekilleri 11 büyükşehirdeki durum ile ilgili bir uyum toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı sonrası iştirakçiler, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“İzmir’in durumu öbür büyükşehir belediyelerinden farkı var”
Egedesonsöz sitesinin haberine nazaran, İzmir ile öbür 11 büyükşehir belediyesi ortasındaki farkın sorulmasını yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Küme Lider Vekili Özgür Hızal, “İzmir’in durumu öteki büyükşehir belediyelerinden farkı var. İzmir çok uzun müddettir CHP’li belediye liderleri tarafında yönetiliyor. İzmir’deki mahallî meseleler çok daha derinleşmiş. İstanbul, Ankara üzere büyükşehirlerde 25 yıldır AK Parti belediyeciliği tarafından yönetilmişti. İzmir 25 yıldır CHP belediye lideri tarafından yönetilmekte ve trafik, altyapı koku, taşkın sorunu üzere aklınıza gelebilecek tüm belediyecilik problemlerini alt alta sıralamanız mümkün” dedi.
AK Parti İzmir Vilayet Başkanlığı öncülüğünde bir ortaya gelen Küme Başkanvekilleri 11 büyükşehirdeki durum ile ilgili bir uyum toplantısı gerçekleştirdi.
“Hesap vermeleri lazım”
Menderes Belediye Lideri Mustafa Kayalar’ın vazifeden alınmasının akabinde gündeme gelen ‘algı operasyonu’ tenkitlerine cevap veren Hızal, “Yargının vermiş olduğu karar var. Burada asıl algıyı yapan CHP’li belediyeciler… Belediye seçimleri sonrası 4’ncü yılımıza giriyoruz. İzmir’in genelinde CHP’li belediyeler tarafından yöneltilen ilçelerde de önemli meseleler yaşadığını biliyoruz. Urla’da FETÖ ile kontaklı bir belediye lideri vazifeden alındı. Menemen’de yolsuzluktan ötürü vazifeden alınmış bir belediye lideri var. Menderes’te rüşvet soruşturması sonucunda vazifeden alınma var. Bunların hepsi yargı kararları doğrultusunda… Belediye yöneticileri İzmir’e bu bireylere kimlerin aday gösterdiğinin hesabını vermesi lazım” diye konuştu.
“Körfez’in can çekişmesinin nedeni CHP’li belediye başkanlarıdır”
Koku sıkıntısına da değinen Hızal, “4’nci faz ihalesi için 3 defa ihaleye çıkıldı lakin yapılamadı. Bu İzmir için çok kıymetli. İzmir’deki koku sıkıntılarının en büyük nedeni bu tesisin kapasitesinin çok üstünde çalışması. Büyükşehir 9 yıldır ihaleyi yapamaz durumda. Son olarak büyükşehir meclisinde bir kredi talepleri oldu, biz Cumhur İttifakı olarak bu talebi 6 ay evvel onayladık. Bu meclisten geçti lakin bununla ilgili hala bir çalışma yapılmadığını biliyoruz. Biz bu çeşit hususlara alışkınız İzmir’de. Yapılamayan a da bitirilemeyen birçok proje var. Körfezin can çekişmesinin temel nedeni CHP’li belediye başkanları” dedi.
“Ak belediyecilikle tanıştırmak için çaba ediyoruz”
2024 lokal seçimleri hakkında maksatlarının sorulması hakkında ise ‘önceliğimiz 2023 seçimleri’ diyen Hızal, “Biz Türk siyaset tarihinde son 20 yıla imzasını atmış siyasi partinin temsilcisiyiz. Biz 20 yıldır hayali kurulamayan yapısal ıslahatın altına imza atmış bir partiyiz. Lokal manada da birçok kentte inanılmaz projelerin altına imza atmış bir partiyiz. 2019 seçimlerinde birtakım kentlerde istemediğimiz kimi sonuçlar doğdu. Milletimizin verdiği karar bizim için çok bedelli ve değerlidir. Milletimiz bize 11 Büyükşehir’de muhalefet misyonu verdi, bizde bunu yapmaya çalışıyoruz. Önceliğimiz 2023 seçimlerimiz. 2024’de de kaybettiğimiz kentlerimizi yine almak ve İzmir üzere kentlerimizi AK Belediyecilik ile tanıştırmak için uğraş ediyoruz” tabirlerini kullandı.
Buca Metrosu hakkında da Danıştay’ın verdiği karara değinen Hızal, “Mahkeme kararları şahsa nazaran yorumlanmaz. Bize onlara nazaran diye hukuk kuralı mümkün değildir. İzmir 4’nci yönetim mahkemesi, ihale komitesinin 529 milyon fazla bedel vermesini iptal etmiştir. Bu kararın yanlış olduğunu düşünen İBB kararı Danıştay’a taşımıştır. Danıştay geçen günlerde verdiği karar ile İBB’ye ‘Senin aldığı yönetim karar yanlış, mahkemenin verdiği karar gerçek ve hukuki’ demiştir. İBB neden bu hukuksuz kararın ardında duruyor? Bizim temel itirazımız bu. Yargı kararının gereğinin yerine getirişmiş olması gerekiyor. Aksi takdirde tüzel manada ve ceza hukuku manasında cürüm işlemiş olacaklar” dedi.
Göksu: En son 20 yıl evvel gelmiştim
İzmir’e en son gelişinde bu yana nasıl bir değişiklik gördüğü tarafındaki soruya cevap veren Esenler Belediye Lideri Tevfik Göksu ise, “İzmir’e 20 yıl evvel gelmiştim, 20 yıl sonra geldim değişen bir şey yok” diye konuştu.
ORTAK BASIN METNİ
Düzenlenen basın açıklamasında hazırlanan ortak metni ise AK Parti İzmir Küme Başkanvekili Özgür Hızal yaptı.
Açıklamada ‘şehirleri geliştirici iştirakçi muhalefet’ vurgusunda bulunurken, şu sözleri kullandı:
“Yaşadığımız kentler medeniyetimizin aynasıdır. Milletlerin medeniyet yolunda uzaklık alabilmeleri kentlerin yazgısıyla direkt ilintilidir. Kentlerin geleceği ise; yöneticilerinin vizyon ve hünerleri ile hakikat orantılıdır. Milletimiz 20 yıldır iktidarda olan AK Partimize, İstanbul, Ankara, başta olmak üzere birtakım Büyükşehirlerde ‘denetim’ yetkisi verdi. Milletimizin verdiği kararı baş tacı ederek, yereldeki muhalefetimizde kontrol emanetinin hakkını vermeye çalışıyoruz.4. yılına girdiğimiz bu hizmet periyodunda, bizler 11 Büyükşehir Belediyesi AK Parti Meclis Kümeleri olarak, idaresi elinde bulunduran CHP’li Belediye Liderlerinin meclislerimize getirdiği evraklarla ilgili, yapan, yol gösterici ve halkımızın yararına olan tüm bahislerde katkı sunduk ve sunmaya devam ediyoruz. Geldiğimiz noktada görmekteyiz ki; CHP’li Belediye Liderleri tarafından yönetilen 11 Büyükşehrimiz, her geçen gün geriye gitmektedir.Seçim periyodunda verdikleri kelamları yerine getiremeyen CHP’li Büyükşehir Belediye Liderleri, her seferinde bu beceriksizliklerini örtecek bir diğer mazeret örtüsünün altına saklanmaktadır. CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Liderinin bir ortaya gelerek, belediyecilik ismine bir tane somut projelerini kamuoyuna duyuramamış olmaları, hizmette birlik değil, algı, mazeret ve palavrada birlik motivasyonuyla hareket ettiklerini ortaya koymaktadır.”
TÜM BELEDİYELERİMİZİN GELİRLERİNİ DE ÇOK ÖNEMLİ ORANDA ARTIRMIŞTIR
AK Parti’den CHP’ye geçen belediyelere ayrılan hissenin arttığını da vurgulayan Hızal, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Hükümetimiz, dünyada yaşanan güç fiyat artışları, tedarik zinciri sorunu, tahıl krizi üzere pek çok hususta yaşanan ve milletimize de yansımaları olan ekonomik sıkıntılar karşısında, tüm imkânlarıyla milletimizin yükünü hafifletecek önlemler almıştır. Bununla birlikte lokal idarelerimizin de halka hizmet noktasında dert yaşamaması için, hiçbir ayrım gözetmeksizin, tüm belediyelerimizin gelirlerini de çok önemli oranda artırmıştır. Örneğin; İBB’ye 2020 yılında merkezi yönetimden ortalama aylık 1,4 milyar TL gelmişken, 2022 yılının Haziran ayında 7,2 milyar TL para gönderilmiştir. Yani belediyelerimizin merkezi yönetimden aldıkları hisse, ortalama yüzde 500 artmıştır.Bu durum İzmir, Ankara başta olmak üzere öteki Büyükşehirlerde de böyledir. Bu sayılar bile tek başına CHP’li Belediye Liderlerinin gerisine sığındıkları ve mazeret ettikleri ‘maliyet artışı’ palavralarını çürütmektedir. Gerçek böyleyken, CHP’li Belediye Liderleri, vatandaşın yükünü almak yerine, ya da bu bahisteki tahlil tekliflerini sunmak yerine, yapacakları artırımların mazeretini bildiri haline getirmektedirler. CHP’li Büyükşehirlerin temel yaklaşımları, sıkıntı günde vatandaşın yanında olmak değil, olan biteni seyredip, üstüne bir de bunu siyasi ve ekonomik fırsata çevirmekten öteye geçmemektedir. Lakin unutmamak gerekir ki; mazeret ve fırsatçılığın gölgesinde ne siyaset, ne hizmet ne de muvaffakiyet ağacı yeşerir. Mazeretlerin gölgesinde yalnızca ve yalnızca ‘hayal kırıklığı ve pişmanlıklar’ büyütülür. Yeniden unutmamak gerekir ki; hiçbir mazeret muvaffakiyetin yerini tutmaz. CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Lideri bugüne kadar tekraren bir ortaya geldiler. Yayınladıkları acziyet deklarasyonlarının hiçbirinde kendi yapabildikleri tek bir projeden bahsedemediler. Kamuoyunun önüne, yönettikleri kentlerde uygulamaya koydukları tek bir özgün projeyle çıkamadılar. İşte bunun içindir ki, kelam konusu liderler, lokal siyasetin gerçeklerinden kaçarak ülke siyasetinin üstlerine görev olmayan bahisleri ortasında boğulup kalmaktadırlar.”
“Yalan artık bayatlamıştır”
İzmir’den örnekler veren Hızal, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bugün Ege’nin incisi ülkemizin hoş İzmir’indeyiz. Maalesef ve üzülerek söz etmekteyiz ki,3. sınıf belediyecilik anlayışıyla yönetilen İzmir’de, kentin gerçek muhtaçlık ve beklentilerinden uzak, idari ve mali disiplinden mahrum, liyakat ve ehliyetten nasibini almamış, partizanlığın ve adam kayırmacılığın tepe yaptığı, şeffaflığın olmadığı bir idareyle karşı karşıyayız. Meclis çoğunluğunun kendilerinde olmasına karşın, öteki tüm büyükşehirlerde söyledikleri palavra üzere İzmir halkına da ‘engelleniyoruz’ palavrası söylenmektedir. Belediyecilik öncelikle niyet ve kabiliyet işidir. İzmir bugün hem niyet hem de kabiliyet mahrumlarının kurbanı olmaktadır. Öteki büyükşehirlerde olduğu üzere, İzmir’de de tartışmaların ülke siyasetine dair yapılıyor olması, kamuoyunun ilgisini yerelden genel siyasete çekerek, lokal performans sorgulamasından kaçma emeli taşımaktadır. AK Parti Meclis Kümelerinin temel misyonu, işte bu noktada dikkatleri yerele çekmek, seçmen ismine hesap sormak, vaatlerin takipçisi olmak, algı-manipülasyon oyunlarına karşı uyanık olmak, kamuoyunu uyarmak ve halkımızın menfaatine olan projelerin acilen halkımıza ulaşmasıdır. CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Liderinin bir ortaya geldikleri ve her seferinde, temcit pilavı üzere ortaya koydukları ‘’engelleniyoruz’’ palavrası artık bayatlamıştır. Kentlerimizde yaşayan insanlarımız gördükleri hizmetsizlik ve beceriksizlikleri not etmektedir. Ve vakti gelince değerlendirmesini yapacaklardır. Bu beceriksizliklerin en bariz örneklerini şu an içinde bulunduğumuz İzmir’imizden vermek isteriz; Buca Metrosunun onayının alınmasının üzerinden üç yıl geçmesine karşın hala bir arpa uzunluğu yol alınmamış olması “engellenme” değil, ‘yönetim beceriksizliğidir’. ‘’Engelleniyoruz’’ diye algı oluşturulan Çiğli Tramvayının hükümetimiz tarafından yatırım planlarına alınmış olması, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesinin algısının çöktüğünün ispatıdır. Kentimiz için hayati kıymet taşıyan Karabağlar ilçemizdeki, “Üniversite ve Toplu Konut” projesinin CHP’li belediye tarafından yargıya taşınması, CHP’nin genlerinde var olan ‘takoz siyasetinin’ en kıymetli göstergesidir. İzmir trafiğini rahatlatacak projeleri hayata geçirmek güç, Atina’dan üstüne görev olmayan siyasi demeçler vermek kolaydır. Opera binasını inşa etmek güç, İzmirlinin parasını yandaş sanatkarlara dağıtmak kolaydır. Buca-Otogar yolunu hızlandırmak sıkıntı, İzmir’e özel bayrak ve özel para hayalleri kurmak kolaydır. Yangın helikopteri almak sıkıntı, heykel yapmak ve heykel saydırmak kolaydır. Tire Süt Kooperatifini geliştirmek güç, eşinin başında olduğu kooperatifi şaibeli halde yandaşlarıyla paylaşmak kolaydır.”
“Milletimizin huzurunda tartışmaya davet ediyoruz”
“Diğer tüm CHP’li büyükşehirlerde olduğu üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi de kolay olanı yani beceriksizliği tercih etmiştir. Tıpkı Beceriksizlik ve hizmetsizlik İstanbul ve Ankara ve başka CHP’li belediyelerde de kendini göstermektedir. Tatilden kalan vakitlerinde, reklam sineması çekmekten diğer hiçbir icraat yapmayan İBB Liderinin, üç yıl boyunca kapısına kilit vurup çürümeye terk ettiği Anka Park’ta sıkılmadan basın toplantısı yapan ABB Liderinden farkı yoktur. Bu güne kadar milletimizin huzurunda tekraren sorduk, bundan sonra da sormaya devam edeceğiz. Bugün burada İzmir’den tüm halkımızın huzurunda, Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Mersin, Muğla, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Liderlerine bir defa daha soruyor ve meydan okuyoruz; Yönettiğiniz kentlerde belediye meclislerine rastgele bir proje getirdiniz de AK Parti Meclis Kümeleri olarak hayır mı dedik? Ya da merkezi yönetimden gelen kaynaklarda tek bir kuruşunuz eksik mi geldi? CHP’li 11 Büyükşehir Belediyesinin Liderini, bu soruların yanıtlarını dürüst bir formda kamuoyuyla paylaşmaya ya da kendi belirledikleri mecralarda milletimizin huzurunda tartışmaya davet ediyoruz.”
“Gecemizi gündüzümüze katarak çalışmaya devam edeceğiz”
“Ve yeniden bizler Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Mersin, Muğla, Tekirdağ Büyükşehir Belediyeleri AK Parti Küme Başkanvekilleri olarak diyoruz ki; CHP’li belediye Liderlerinin, yönettikleri kentlerin meselelerini çözmek yerine ‘beceriksizliklerini’ örtmek için gündem değiştirmelerine geçit vermeyeceğiz. CHP’li liderlerin, asli vazifelerinin dışında her hususta polemik üretme uğraşlarının gerçek niyetini biliyor ve bu gerçeği her mecrada milletimizle paylaşmaya devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Kentlerimizde yaşayanların hak ve hukuklarını, CHP’li liderlerin algı-manipülasyon ve palavralarına kurban etmeyeceğiz. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” şiarıyla ülkemizin her bir karış toprağında eser üreten AK Parti’mizin gönül belediyeciliğini milletimize anlatmaya ve milletimizi bu kentlerde “AK Belediyecilikle’ tekrar buluşturmak için gecemizi gündüzümüze katarak çalışmaya devam edeceğiz.”
