Gazeteci İsmail Saymaz, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekillerinin kimilerinde CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığına aday olması durumunda parti liderliğini bırakmaması tarafında bir arayış olduğunu yazdı. Saymaz’ın ismini vermediği milletvekili, Kılıçdaroğlu’nun aday olması ve seçimi kazanması halinde parlamenter sisteme geçene kadar partili cumhurbaşkanı olması gerektiğini söyledi.
‘KONGRE HENGAMELERİ ÇOK YIPRATIR’
Aynı vekil, DÜZGÜN Parti önderi Meral Akşener’in başbakanlığa adaylığını açıklaması nedeniyle cumhurbaşkanının CHP’li olması gerektiğini, ismi cumhurbaşkanlığı adaylığı için geçen Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın ise seçildikten sonra ‘inme garantisi’ olmadığını öne sürdü. Kongre kavgalarının Hem Kılıçdaroğlu’nu, hem de partiyi yıpratacağını öne süren vekil, partili cumhurbaşkanlığının en çok iki yıl süreceğini, iki yıl sonra AK Parti’nin parlamenter sisteme dönmeyi destekleyeceğini savundu.
‘CHP’NİN İÇ DİNAMİKLERİ MÜSAADE VERMEZ’
Saymaz’ın “CHP’de ‘partili cumhurbaşkanı’ arayışı” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Arayıştan Kılıçdaroğlu’nun haberi var mı?
Anladığım kadarıyla var.
Çünkü ‘Bırakmayın’ diyorlar.
O ne diyor?
CHP’de, bu arayışa itiraz edenlere nazaran, Kılıçdaroğlu’nun ‘Olur’ demesi mümkün değil. Zira Kılıçdaroğlu, birinci günden beri ‘Aday olduğumda genel başkanlığı bırakırım’ görüşünü savunuyor.
Ancak CHP’nin önde gelenleri ‘Seçim sürecinde kurultaya gidemeyiz’ diyerek, Kılıçdaroğlu’nu şu formüle ikna etti:
CHP önderi, aday olduğunda parti meclisine dilekçe verip ‘Cumhurbaşkanı adayıyım. Bu süreçte başkanlık yetkilerini kullanmayacağım’ diyecek ve yerine bir genel lider vekili atanacak. Kılıçdaroğlu, seçimi kazanırsa ‘Partili cumhurbaşkanı olmaz’ diye istifa edecek.
Arayışa karşı çıkanlara nazaran Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçildiğinde tarafsız kalması gerektiği için bir yardımcısının CHP’li olması gerekiyor.
Bir CHP’li milletvekili de arayışı ‘Tayyip Erdoğan modeli’ diye eleştiriyor.
Şöyle diyor:
‘Yok o denli bir arayış! Genel lider da istemez. Yapmaya kalkarsa bugüne kadar söylediği her lafı çiğnemiş olur. ‘Ben partimin başındayım fakat olmaman gerekir. Oy kullanın ve ben partimin başında olamayayım’ derseniz, ‘Madem doğrusunun bu olduğuna inanıyorsun, niçin bırakmıyorsun, hani kelamın vardı?’ derler. İhtimal dahilinde görmüyorum. Buna CHP’nin iç dinamikleri de müsaade vermez. Partiyi türbülansa sokacak hesaplar.’
Bu hesabı kimler ne için yapıyor?
CHP’li milletvekili şu görüşü savunuyor:
‘Partimizin mevcut delegasyonla kurultaya gitmesinden kim rahatsız olursa aksini savunuyordur. ‘Ben bu delegeden oy alamam’ diyenler, genel lider biraz daha devam etsin, bu sırada yeni delegasyon oluşturalım’ formunda hesap yapanlar bu lafları söylüyordur.’
Size toplumsal demokratların lügatinde, en az ‘Arayış’ kadar yer edinmiş ikinci sözcüğü hatırlatmalıyım:
O da kurultay.”
YAZININ TAMAMI