Dünya yeşil finansa yönelirken, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK), “Yeşil Mutabakat Eylem Planı” kapsamında hazırladığı “2022-2025 Sürdürülebilir Bankacılık Stratejik Planı” yayınlandı. Yayınlanan plana göre, 16 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2021/15 sayılı Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile duyurulan “Yeşil Mutabakat Eylem Planı”nın “3.2.5. Sürdürülebilir Bankacılığın Geliştirilebilmesine Yönelik Bir Yol Haritasının Belirlenmesi” eylemine ilişkin olarak hazırlanan “Sürdürülebilir Bankacılık Stratejik Planı”, BDDK’nın 24 Aralık 2021 tarih ve 9999 sayılı kararı ile kabul edildi. “Paris İklim Anlaşması kapsamında ülkemizce verilen taahhütlerin ve ilan edilen plan ve politikaların etkili şekilde hayata geçirilebilmesinde iklimle bağlantılı risk ve fırsatları etkin şekilde yönetebilen ve sürdürülebilir yatırım ve projeler için gerekli finansmanı uygun koşullarda sağlayabilen bir finans sektörünün tesis edilmesine, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve 55’e Uyum Paketi uyarınca sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasının mali yükümlülükler doğurmaya başlayacağı ve ülkemiz ekonomik ve finansal sistemi için önemli bir geçiş tarihi olan 2026 yılından önce bankacılık sektörümüzün gerekli adaptasyonu sağlamasına, başta bankacılık sektörü olmak üzere finansal sistemin giderek daha fazla maruz kalmaya başladığı iklim değişikliğine bağlı fiziksel riskler ile düşük karbon ekonomisine geçişe bağlı geçiş risklerinin ölçülmesi, analiz edilmesi ve yönetilmesine yönelik aksiyonlara yer verilmiş olup ‘sürdürülebilirlik’ başlığı altında küresel yatırım stratejilerinde yer alan çevresel, sosyal ve yönetişimsel ölçütlerin bankacılık sektörümüz tarafından daha fazla dikkate alınması ve bu sayede yurt dışı yeşil finans piyasalarından daha fazla faydalanılması amaçlanmaktadır.”
BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, Sürdürülebilir Bankacılık Stratejik Planı’na ilişkin yaptığı değerlendirmede, dünyanın iklim değişikliğine bağlı ciddi bir tehdit altında bulunduğunun artık inkar edilemez bir gerçek olduğunu belirtti. Bu durumun etkilerini her geçen gün daha sık görülen aşırı hava olayları, büyük orman yangınları ve toprak kayması veya sel gibi hava ile ilgili doğal afetlerden de hissettiklerini aktaran Akben, iklim değişimini durdurmaya yönelik politikaların küresel bazda doğru bir şekilde belirlenmesinin ve hızlı bir şekilde uygulanmasının büyük önemi olduğunu vurguladı. Bu noktada en önemli konunun küresel ısınmanın en önemli sebebi olan karbon salımının azaltılması olduğunu belirten Akben, şunları kaydetti: “Mevcut üretim süreçlerinin neden olduğu emisyonun ve özellikle de karbon salımının acil bir şekilde azaltılması gereklidir. Paris İklim Anlaşması ile hemen hemen tüm dünya ülkeleri karbon emisyonlarını önümüzdeki yaklaşık 30 yıllık süreçte sıfırlamayı taahhüt etmiş durumdadır. Bu oldukça iddialı, hayata geçirilmesinde birçok zorluklar bulunan ancak zorunlu bir ekonomik dönüşüm sürecini ifade etmektedir. Diğer taraftan, 2019 yılında yayınlanan Avrupa Yeşil Mutabakatı ve bu metnin tamamlayıcısı olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, AB üyesi ülkelere ve bu ülkelerde dış ticaret yapan diğer ülkelere daha erken dönemlerde çeşitli önlemler almayı zorunlu hale getirmektedir.”
Mehmet Ali Akben, tüm dünyada yeşil finansman faaliyetlerine yönelik çabaların her geçen gün arttığını, bunun ilk nedeninin yeşil dönüşüm yatırımları için ciddi bir finansman kaynağına ihtiyaç duyulması olduğunu vurguladı.
BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, Sürdürülebilir Bankacılık Stratejik Planı’na ilişkin yaptığı değerlendirmede, dünyanın iklim değişikliğine bağlı ciddi bir tehdit altında bulunduğunun artık inkar edilemez bir gerçek olduğunu belirtti. Bu durumun etkilerini her geçen gün daha sık görülen aşırı hava olayları, büyük orman yangınları ve toprak kayması veya sel gibi hava ile ilgili doğal afetlerden de hissettiklerini aktaran Akben, iklim değişimini durdurmaya yönelik politikaların küresel bazda doğru bir şekilde belirlenmesinin ve hızlı bir şekilde uygulanmasının büyük önemi olduğunu vurguladı. Bu noktada en önemli konunun küresel ısınmanın en önemli sebebi olan karbon salımının azaltılması olduğunu belirten Akben, şunları kaydetti: “Mevcut üretim süreçlerinin neden olduğu emisyonun ve özellikle de karbon salımının acil bir şekilde azaltılması gereklidir. Paris İklim Anlaşması ile hemen hemen tüm dünya ülkeleri karbon emisyonlarını önümüzdeki yaklaşık 30 yıllık süreçte sıfırlamayı taahhüt etmiş durumdadır. Bu oldukça iddialı, hayata geçirilmesinde birçok zorluklar bulunan ancak zorunlu bir ekonomik dönüşüm sürecini ifade etmektedir. Diğer taraftan, 2019 yılında yayınlanan Avrupa Yeşil Mutabakatı ve bu metnin tamamlayıcısı olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, AB üyesi ülkelere ve bu ülkelerde dış ticaret yapan diğer ülkelere daha erken dönemlerde çeşitli önlemler almayı zorunlu hale getirmektedir.”
Mehmet Ali Akben, tüm dünyada yeşil finansman faaliyetlerine yönelik çabaların her geçen gün arttığını, bunun ilk nedeninin yeşil dönüşüm yatırımları için ciddi bir finansman kaynağına ihtiyaç duyulması olduğunu vurguladı.