CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Birleşmiş Milletler’in “yaşamaya elverişli konut” tanımını ve İstanbul’da buna uygun ev olup olmadığını inceledi.
ANKA Haber Ajansı’na sonuçları değerlendiren Tekin, şunları söyledi:
“En çok mağdur olan kirada kalan vatandaşlarımız oldu. 6,5-7 milyon hanedeki yurttaşlarımız kirayla barınma sorunuyla karşı karşıya. İstanbul Belediyesi’nin Geri Dönüş Merkezi’ne telefonla başvurdum. İstanbul’u terk etmek için bekleyen hane sayısı şu anda 2 bin 800. Bu vatandaşlar geri dönüş için sırada bekliyor.
BM’NİN ‘YAŞAMAYA ELVERİŞLİ KONUT’ TANIMI 7 KRİTERDEN OLUŞUYOR: BM’nin ‘yaşamaya elverişli konut’ tanımı, kapsayıcılığı ve herkesin erişimini önceleyen 7 kriterden oluşuyor. Buna göre, kiralanacak konutun kira bedeli ortalama hane halkı kullanılabilir gelirinin yüzde 30’u oranında olmalı, konut en az 80 metrekare olmalı, Deprem Yönetmeliği gereği bina en fazla 10 yaşında olmalı, bina yüksekliği en fazla 5 katlı olmalı, güvenli ısınma ve balkon olanağı ile kullanıma hazır, boş durumda bulunmalı.
83 BİN 726 İLANDAN SADECE 6’SI YAŞAMAYA ELVERİŞLİ: 31 Mayıs 2022 verilerine göre sahibinden.com internet sitesinde İstanbul’da toplam 83 bin 726 kiralık konut ilanı yer almakta. Bu ilanlar üzerinde yapılan araştırmaya göre 83 bin 726 ilanın 59 bin 507’si daire. Bu daire ilanlarında İstanbul’da ortalama kullanılabilir hane halkı gelirinin yüzde 30’una denk gelen 2 bin 500 lira kira bedeline uygun sadece 125 ilan var. Bu ilanlar arasında en az 80 metrekare büyüklüğünde 64 ilan var. Deprem yönetmeliğine uygun şekilde aranan konutun en fazla 10 yaşında olması kriteri eklendiğinde geriye sadece 11 ilan kalıyor. 11 ilan içerisinde en fazla 10 katlı binada bulunan 11, 5 katlı binada bulunan yalnızca 6 ilan var.
İSTANBUL’DA YAŞAMAYA ELVERİŞLİ KONUT KALMADI: Kriterlere uyan 6 ilan da şehrin çevre ilçelerinde bulunuyor. Esenyurt’ta 2, Avcılar’da 2, Arnavutköy’de 1, Bağcılar’da 1 adet ilan var. Açık bir şekilde söylersek bugün İstanbul’da BM kriterine uygun ‘yaşamaya elverişli konut’ kalmadı. Böyle bir şey yok.
UCUBE EKONOMİ POLİTİKASI SEBEP, KONUT KRİZİ SONUÇTUR: Bu noktaya nasıl geldik? Birincisi ucube ekonomi politikasıyla insanların elinden tüm yatırım araçları alındı. Enflasyon altında verilen negatif faiz ile Türk lirasına yatırım yapanlar, Türk lirasından kaçtılar. Sonuç döviz krizi oldu. Döviz krizi de yüksek enflasyonu tetikledi. Bu sefer dövizi baskılamak için Kur Korumalı Mevduat Hesabı diye bir yeni uygulama getirdiler. Bir avuç sermayedarın parasını 83 milyon ödüyoruz. Sonuç ne oldu? Döviz de kısa vadeli yatırım gücünü kaybetti. Bir de piyasaya fazladan Türk lirası arz edildiği için enflasyon daha da yükseldi. Neticede milletin elinde sadece gayri menkul ve emtia yatırımı kaldı. Konut fiyatları patladı. Yetmez, döviz ve enflasyon artışıyla inşaat maliyetleri arttığı için konut fiyatları daha da yukarı gitti. Bütün bunlar yetmezmiş gibi vatandaşlığı da pazara çıkardılar, konut karşılığı vatandaşlık vererek, konut piyasasına talebi arttırdılar. Konut fiyatları daha da yükseldi. Yani AKP’nin ucube ekonomi politikası sebep, konut krizi sonuçtur
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI TELEVİZYONDA MAÇ İZLER GİBİ KONUT KRİZİNİ İZLİYOR: Çevre ve Şehircilik Bakanı, konut piyasasını izlediğini söylüyor. Gerçekten televizyonda maç izler gibi izliyor. Kendisinin açıklamalarına göre İstanbul’da 5,8 milyon konut var, bunların 1,5 milyonu riskli. Tüm Türkiye’de 17 milyon bina var, 6,7 milyon bina riskli. AKP hükümeti sağa sola rant üretmek yerine her yıl sadece 335 bin bina yapsa bugün Türkiye’de konut krizi diye bir şey yoktu. İstanbul’da herkes başını sokabileceği, nitelikli, sağlıklı, depreme dayanıklı bir eve sahip olurdu. Bunu yapmak yerine milletin arsasına el koydular, kentsel dönüşüm adı altında büyük rant projeleri ürettiler, bir avuç müteahhit ve yandaşları para kazanırken, bedelini millet önce evsizlikle, korkuyorum depremde de başka ağır sonuçlarla ödeyecek. Onlar da hala izlemeye, ağır çekimde yaşanan bir felaketi makam odalarından takip etmeye devam ediyorlar.
SONBAHARDA KONUT KRİZİ DERİNLEŞECEK: Uyarıyorum. Sonbaharda konut krizi derinleşecek. Bugün Türkiye’deki 8,5 milyon kiracının 6,5 milyonu eski kiracı. Sonbahar aylarına doğru enflasyon artışı konut kiralarında ağırlığını daha da hissettirecek. Yurt olmadığı için yeni öğrencilerin okullara başlamasıyla konut talebi artacak. Dolayısıyla konut fiyatları daha da yükselecek. İnsanları başını sokacak bir ev bulamayacak. Bugün genel davalar içerisinde kira tespit ve tahliye davalarının oranı yüzde 20’yi buldu. Ev sahipleri ile kiracılar boğaz boğaza geldi. Sosyal bir patlamanın eşiğindeyiz. (HABER MERKEZİ)