Cumhuriyet köşe yazarı Mine Kırıkkanat, yazar Elif Şafak‘a 20 yıl önce yayımladığı ‘Bit Palas’ romanında, kendi romanı ‘Sinek Sarayı’ndan ‘intihal’ yaptığı gerekçesiyle tazminat davası açtı. Kitabı çıkartan yayınevi Doğan Kitap’tan yapılan açıklamada, ‘Elif Şafak’ın bundan 20 yıl evvel yayınlanan ‘Bit Palas’ adlı romanıyla ilgili ortaya atılan saçma ve asılsız iddiaları yazarı gibi yayıncısı olarak biz de kınıyoruz’ ifadeleri yer aldı.
Kırıkkanat, 19 Kasım 2021 tarihinde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 70/2-3 maddeleri kapsamında Elif Şafak’a maddi ve manevi tazminat davası açtı. Elif Şafak ve DK Doğan Yayınlar A.Ş’ye açılan davanın ön inceleme duruşması İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. İkinci duruşma ise 11 Ekim 2022 tarihinde yapılacak.
Doğan Kitap’tan açıklama: İddialar sadece kasıtlı, zoraki, art niyetli değil, bir o kadar acıklı ve gülünçtür
Kitabın yayıncısı Doğan Kitap, Mine Kırıkkanat’ın iddialarına ilişkin şu açıklamaları yaptı:
“Elif Şafak’ın bundan 20 yıl evvel yayınlanan ‘Bit Palas’ adlı romanıyla ilgili ortaya atılan saçma ve asılsız iddiaları yazarı gibi yayıncısı olarak biz de kınıyoruz.
Yıllardır yayıncısı olmaktan gurur duyduğumuz, Türkiye’nin en önemli yazarları arasında yer alan Elif Şafak aynı zamanda uluslararası çapta adını duyurmuş bir dünya yazarıdır. Kitapları 55 dile çevrilen Elif Şafak dünyanın en önemli yayınevleri tarafından yayınlanmaktadır. Edebiyatın en prestijli ödüllerine aday gösterilmiş, kıymetli ödüller kazanmış, “uluslararası edebiyata katkısından dolayı” edebiyat madalyaları almış, seçici kurullarda yer almış, hakkında önemli uluslararası yayınlarda kapsamlı ve çok sayıda edebi incelemeler yayımlanmış, ismi ‘BBC Dünyamızı Şekillendiren 100 Romancı’ gibi uluslararası seçkilere dahil edilmiştir. Dünyanın her yerinde sevgi ve saygıyla okunan bir isimdir Elif Şafak.2002 yılında yayımlanan ‘Bit Palas’ yazarın beşinci kitabıdır. O tarihten bu yana 49 baskı yapan ‘Bit Palas’, çok iyi bilinen, medyada hakkında pek çok yazı yayımlanmış, kamuoyunda ve edebiyat dünyasında beğeni toplamış sevilen bir romandır. Mine Kırıkkanat’ın Sinek Sarayı adlı kitabıyla arasında bir benzerlik olduğu iddiası gerçek dışıdır; söz konusu yazarın bu konuda dava açmış olması ise edebiyatçıların da kabul edeceği bir tavır değildir.
Anlatım biçimi, konusu, kurgusu, karakterleri, hayal gücüyle bir edebi yapıttır ‘Bit Palas’. Yayımlanmasından 20 sene sonra, sırf içinde “Beyoğlu’nda Art Nouveau bir apartman” var ve o apartmanın da yanında çöpler ve kediler var diye, bir başka kitapla arasında kurulmaya çalışılan intihal iddiaları sadece kasıtlı, zoraki, art niyetli değil, bir o kadar acıklı ve gülünçtür. Buna rağmen, bizler kurumsal ciddiyet ve sorumlulukla hareket edip her iki kitabı da yan yana koyup didik didik okuduk. Her ikisinin bambaşka ve apayrı kitaplar oldukları ayan beyan ortadadır. Edebiyat uzmanlarının bilirkişi raporlarını da paylaşmaya hazırız. Bir romanda sinekler var ötekinde bit varmış diye tuhaf iddialarla intihal ispatlamaya çalışmanın ne edebiyatta, ne sanatta, ne de vicdanlarda karşılığı yoktur. Yazarımıza yapılan bu haksız ve maksatlı suçlamayı reddediyoruz.
İddia sahibinin ilgili mahkemeye ‘kitabın toplatılması’nı talep ettiğini, neyse ki hakimin ‘yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği kanaati’yle bu ölçüsüz talebi reddettiğini de kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.
“Kınıyoruz”
‘Bit Palas’ta Elif Şafak, haksız yere hapse düşmüş bir mahkumun yalnız ve çaresizken, hücresinde hem böcek korkusunu yenmek hem de özgürlük hasretiyle hayal ettiği bir apartmanın dünden bugüne serüvenini ve İstanbul’un kentsel dönüşümünü anlatır. Bu hayali apartman Bolşevik Devriminden sonra Rusya’dan ayrılmak zorunda kalan Beyaz Rus bir çift tarafından, vaktiyle mezarlıkla dolu bir bölgede inşa edilmiştir. İçinde, bölgenin dokusuna uygun şekilde, kimi marjinal kimi modern kimi de tamamen geleneksel karakterler yaşar. Bu karakterler aracılığıyla yazar ilgi çekici bir Türkiye profili sunar ve dönemin politik, toplumsal travmalarını derinlikli ve güçlü bir romana dönüştürür. ‘Bit Palas’ın hikayesi, dili, karakterleriyle ilgisi olmayan bir başka romanın yayınlandıktan bunca yıl sonra ‘intihal’ iddiasıyla gündeme getirilmesini sadece yazara ve yayıncısına değil, Elif Şafak’ı severek okuyan milyonlarca okura ve edebiyat sanatına karşı bir hakaret olarak görüyor ve kınıyoruz. Nitekim iki kitabı karşılaştıran yazar, eleştirmen ve edebiyat araştırmacıları bu iddiaların asılsızlığı ve edebiyata aykırılığı konusunda hemfikir oldular. Önümüzdeki günlerde bu dosyaları kamuoyu ile paylaşacağız.
“İçinde apartman olan yüzlerce kitap mevcut”
Gerek dünya gerekse Türk edebiyatında, içinde apartman olan yüzlerce roman mevcuttur. Emile Zola’dan Georges Perec’e, Sabahattin Ali’den Alaa Al Aswany’ye kadar içinde bir apartman ve farklı kiracıların olduğu sayısız kitap yazılmıştır. Bu kitapların bazıları benzer, hatta kimi zaman tıpatıp aynı isimleri taşırlar (Mesela: Emile Zola’nın kitabının Türkçe çevirisi ile Sabahattin Ali ve İlhan Tarus’un kitaplarının isimleri aynıdır: Apartman). Türk edebiyatında İstanbul’da bir apartmanda gecen o kadar çok roman ve hikaye vardır ki 19 yüzyıl sonunda konak teması önemliyken kentleşme ve modernleşmeyle beraber apartman hikayelerinin öne geçtiği edebiyat araştırmacıları tarafından defalarca incelenmiştir.
Bir roman yazmak çok büyük bir emek ürünüdür. Büyük bir çaba, emek ve içten bir edebiyat sevgisi gerektirir. Hayatını edebiyata ve sanata adamış dünya çapında bir yazarın saygınlığına dönük, belli ki kişisel husumet ve hasetten beslenen bu ve benzeri tüm girişimlere karşı her tür hukuki yola başvurulacağını da belirtmek isteriz. Bunca haksızlık ve iftira karşısında bizler de manevi tazminat davası açacağımızı kamuoyuna duyururuz. “