Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) binasına yapılan silahlı akın, Türkiye’nin gündemine oturdu. Talih yapıtı kimsenin yaralanmadığı olay sonrası dört fail kısa müddette yakalandı.
Bu saldırıyı münferit bir olay olarak görürsek, vahim bir sorunu görmezden gelmiş oluruz; Türkiye’de son devirde ateşli silahlarla işlenen hataların artması…
Kendisinden ayrılmak istemeyen sevgilisinin silahla canına kıyanlar, düğünlerde, asker uğurlamalarında sıkılan silahlarla yaralananlar yahut hayatını kaybedenler, yol verme hengamesinde silahla hücumlar, içeriye giremediği için arkadaşlarını toplayıp silahla yer basanlar, arbede ettiği bireye kurşun yağdıranlar, meskende oynadığı silahla kazara aile ferdini vuranlar…
Örnekler çoğaltılabilir.
Verilere baktığımızda da Türkiye’de son 7 yılda yüzde 75 arttı. Umut Vakfı’nın araştırmasına nazaran 2021 yılında lokal ve ulusal basına 3 bin 801 silahlı şiddet olayı yansıdı. Bu olayların 3 bin 172’sinde ateşli silahlar kullanıldı. Yaşanan 3 bin 801 olayda; 2 bin 145 kişi öldü, bir kısmı ağır 3 bin 896 kişi de yaralandı.
Bu sayı gün geçtikçe artıyor. Ateşli silahlara ulaşmanın bu kadar kolay olması düşündürüyor.
Bütün bu sayılara bakıldığında, artık Türkiye’de ateşli silahlarla taarruzların genel bir sorun olarak algılanması gerçeği gözler önüne seriliyor.
Üstelik sayılar ortadayken örnek olması gereken ulusal futbolcu silahla hastane basıyor, devletin valisi uzun namlulu silah taşıyan şahıslarla kent sokaklarında yürüyor.
TFF’ye yapılan bu silahlı hücumun akabinde İçişleri Bakanlığı’nın “Saldırıyı derinlemesine soruşturacağız” kelamının ferdî silahlanmanın denetlenmesi konusunda atılacak adımlara kadar uzanması gerekiyor.
Her yıl binlerce kişinin hayatını kaybettiği ya da yaralandığı ateşli silahla hücum olayları, tekil olarak incelenmeyecek kadar vahim bir hal almış durumda…
Tarık Eryiğit