British Council’ın, Türkiye ve Birleşik Krallık’taki kültür-sanat kuruluşlarının yaratıcı iş birlikleri geliştirmelerine destek olmak üzere geliştirdiği hibe programı, bu sene toplam 11 yeni projeyi hayata geçiriyor. Türkiye’den 11 kültür-sanat kurumuna sağlanan toplam yaklaşık 3.5 milyon TL hibe desteği ile bu sene sanatseverleri, Adana, Ankara, Çanakkale, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul ve İzmir’de tasarım ve mimariden yaratıcı ekonomiye, performans sanatlarından müziğe uzanan farklı kültür-sanat alanlarını kapsayan projeler bekliyor.
British Council’ın, Birleşik Krallık’taki yaratıcı oluşumlar ile Türkiye’deki kültür ve sanat kuruluşları arasında yaratıcı iş birliği projelerini geliştirmek üzere açtığı hibe çağrısının kazananları belli oldu. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Çanakkale, Gaziantep, Hatay ve Eskişehir’den 11 kültür ve sanat kuruluşunun Birleşik Krallık’tan partnerleriyle kazandığı hibe destekleri, Eylül 2023-Mart 2024 tarihleri arasında farklı etkinliklerle sanat severlerle buluşuyor.
Hibe programı, görsel sanatlar, film, tiyatro, performans sanatları, yaratıcı ekonomi, tasarım, mimari ve müzik alanlarında farklı etkinlikleri barındırıyor. Toplamda yaklaşık 3,5 milyon TL hibe desteği sağlanacak olan ‘Yaratıcı İş birlikleri’ programı, Türkiye ve Birleşik Krallık’taki sanatçı ve kültür-sanat kuruluşlarının, yaratıcı iş birlikleri geliştirmesi ve yenilikçi, kapsayıcı, yaratıcı ve sanatsal üretimlerin teşvik edilmesi hedefiyle hayata geçirildi.
Türkiye ve Birleşik Krallık iş birlikleriyle müzikten mimariye, görsel sanatlardan filme uzanan kapsamlı etkinlikler
‘Yaratıcı İş birlikleri’ kapsamında Eylül ayında gerçekleşen Bozcaada Caz Festivali ile başlayan hibe etkinlikleri, farklı şehirlerde gerçekleşecek iş birlikleri ile devam edecek. İstanbul’da MitosBoyut Yayınları’nın ‘Ekoloji, Tiyatro ve Sosyal Adalet’ başlıklı atölye çalışmaları ve konuşmalarını içeren ‘oyun yazarlığı ve eko-dramaturji’ programı, ekoloji ve sosyal adalet üzerine yeni bir eser üretimini teşvik etmek amacıyla Birleşik Krallık ve Türkiye’den sanatçı ve araştırmacılar tarafından verilecek eğitimlerin sonunda, katılımcıların derlenen eserlerini antolojide iki dilde yayınlayacak.
Ankara’dan Uçan Süpürge Vakfı ve Birleşik Krallık’tan Reclaim the Frame ortaklığıyla 25-26 Ekim tarihlerinde Eskişehir’de gerçekleşecek Uçan Süpürge Film Festivali, Türkiye ve Birleşik Krallık’tan kadın kimlikli ve ikili cinsiyete sahip olmayan sinemacıların ürettiği filmlerin gösterimine ev sahipliği yapacak. Festival kapsamında, film gösterimlerinin yanı sıra iki ülkeden uzman isimlerin söyleşilerine de yer verilecek.
Ankara’dan Puruli Derneği tarafından herkesin sinemaya eşit koşullarda erişilebileceği şekilde tasarlanan Engelsiz Filmler Festivali, 20-26 Ekim tarihleri arasında Ankara’da ve 4-5 Kasım’da Eskişehir’de izleyicilerle buluşacak ve festival programının bir bölümü de 20-26 Ekim tarihleri arasında çevrim içi olarak takip edilebilecek. Ünlü yönetmen Ken Loach’un film gösterimlerinin yanı sıra Londra’da yaşayan ve üreten dijital ve video sanatçısı ve erişilebilirlik danışmanı Çağlar Kimyoncu ve film yapımcısı ve yazar Michael Achtman’ın festival katılımları da festivaldeki Birleşik Krallık katkısı olacak.
Türk halk dansları, Birleşik Krallık çağdaş dansı ile harmanlanıyor… İzmir’den Ege Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Halk Dansları Bölümü ve Birleşik Krallık’tan Ceyda Tanc Dance, dansta geleneksel cinsiyet temsiline meydan okuyarak küresel eşitsizlikleri vurgulayacak. Canlı ve çevrimiçi çalıştaylar, atölyeler, seminerler, performanslar ve rezidans programlarını içeren projenin sonunda, Türkiye’den dansçılar ve öğrenciler ile Birleşik Krallık’tan dansçılar koreografik uygulamalarını paylaşarak yerinden edilmiş kadınların karşılaştığı zorlukları vurgulayan bir performans gerçekleştirecek.
Yaratıcı çözümler sunan ve tasarımcılar için bir buluşma alanı sağlayan İstanbul’dan fam°’ın, Birleşik Krallık’ta yaratıcı endüstride çeşitliliği artırma hedefiyle birlikte çalışan, illüstrasyona dayalı ajanslardan oluşan Agents for Change ile imza atacağı proje ile Türkiye ve Birleşik Krallık’tan biraraya getirilecek hikayeler, animasyon, AR enstalasyonları ve dijital çizgi romanlar ile görselleştirilerek izleyiciyle buluşacak.
İstanbul’dan Onagöre Tasarım ve Yayıncılık ve Manchester’dan Quarantine, Quarantine’in on yıla aşkın süredir devam ettiği ‘No Such Thing’ (Öyle Bir Şey Yok) serisini, İstanbul’a taşıyacak.
Sosyal fayda odaklı ve kapsayıcı projeler, kültür-sanat alanında öne çıkıyor
Adana’dan Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nün hem Türkiye’de hem de Birleşik Krallık’ta mülteciler ve göç tehdidi altında hisseden insanlar da dahil olmak üzere yeni izleyicilere ulaşan, kültürler arası çalışan yenilikçi bir dijital projesi olan ‘Suriye’nin Tedarikçileri’, Suriyeli mülteci gruplarla yaratıcı görsel çalışmalara imza atacak.
Yine Adana’dan Deprem Dayanışma Derneği’nin ‘Dayanıklılığı Üretmek: Deprem Sonrası Yeniden Yapılanmada Kadınların Kültürel Canlanışı’ projesi, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan deprem felaketinin ardından kadınları güçlendirmeyi, kültürel pratikleri canlandırmayı, sanatsal ve zanaat üretimi için sürdürülebilir bir kamusal alan yaratmayı ve Hatay Samandağ’da deprem sonrası yeniden yapılanma çabalarına katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Küratör ve mimar Meriç Öner tarafından, İstanbul’dan kültür alanında çalışan ve bilgi üretimine yönelik arayüzler sağlayan bağımsız yapı AVTO için tasarlanan araştırma ve söyleşi projesi olan ‘Kıyı Çizgileri’, İngiliz görsel sanatçı Navine Dossos iş birliğiyle mevcut ekolojik ve sosyal krizlerden derinden etkilenen kıyıların durumunu ele alacak. Proje kapsamında, kültür-sanat kuruluşları, uzmanlar ve sanatçıların bir araya gelerek bilgi alışverişinde bulunduğu konuşmalar seyirciyle paylaşılacak, sesli, videolu ve basılı dokümantasyonlar ve orijinal sanat eserleri, çevrimiçi ve fiziksel sunumlarıyla bir topluluk çalıştayı ile sunulacak.
Tasarım kurgusu aracılığıyla sürdürülebilirliğin alternatif geleceklerini yeniden hayal etmeyi amaçlayan İstanbul’dan Koç Üniversitesi ve Imagination Lancaster, her iki ülkede ortak sorun olan biyoçeşitlilik kaybına odaklanarak insandan öte bir bakış açısıyla sürdürülebilirliği araştıracak.
Ve geçen senenin hibe program katılımcılarından Gaziantep’den iki kurum, 6 Şubat depremi sonrasında yeniden yapılandırdıkları projelerini 2023 yılı sonuna kadar hayata geçirecek. Nefes Vakfı, Gaziantep Üniversitesi ve King’s College Oxford Maqam Topluluğu ile başlamış oldukları ortak üretimleri Kasım ayı içerisinde ve Gönül Köprüsü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin Londra’dan Resonance FM yayıncı ve programcısı Donald Hyslop ve Gaziantep’den Rozana Radyosu ile hazırlamakta oldukları kültürel çeşitliliğe odaklanan podcast serisi ise sene sonuna kadar izleyici ve dinleyicileriyle buluşacak.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı