Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Christodoulides, New York’ta düzenlenen 79. BM Genel Konseyi’ne hitap etti.
Kıbrıs’ta barış görüşmelerine değinen Nikos Christodoulides, “Kıbrıs meselesine uygulanabilir bir tahlil için müzakerelerin tek çerçevede, ilgili BM Güvenlik Kurulu Kararlarında tanımlandığı halde ve AB hukuku, pahaları ve unsurlarıyla büsbütün uyumlu, siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon davetinde bulunan ilgili BM Güvenlik Kurulu Kararları uyarınca yine başlatılması için tüm çabayı göstermeye devam etmeye kararlıyım” dedi.
Christodoulides, “Bu salonda en son karşınıza çıktığımdan beri barış sürecini tekrar başlatmak için her türlü çabayı gösterdik. Barış yolundan öbür bir alternatif yok. Kararlıyım ve bugün müzakere masasına oturmaya hazırım. Yarın değil, bugün. Kıbrıs’ın geleceği, çocuklarımızın yine birleşmiş, müreffeh, yaşayabilir bir Avrupa devleti olarak geleceği konusunda net bir vizyonum var” sözlerini kullandı.
“TÜRKİYE VE KIBRIS HER VAKİT KOMŞU OLARAK KALACAKTIR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Rum başkan, “Sayın Erdoğan’a şunu söylüyorum: Artık memleketler arası hukuka ve barışa olan bağlılığınızı yerine getirmenin zamanı. Barış, iş birliği ve ortak çalışmadan oluşan yeni bir yol çizebileceğimize muhakkak inanıyorum. Coğrafyayı değiştiremeyiz. Bu bir fırsattır. Türkiye ve Kıbrıs her vakit komşu olarak kalacaktır. Yakınlığımızı bir kelama dönüştürelim. Gelin, tüm bölge için dönüştürücü olabilecek bir barış mirasını daima birlikte inşa edelim” diye konuştu.
ERDOĞAN: “FEDERASYON MODELİ ARTIK GEÇERLİLİĞİNİ BÜSBÜTÜN YİTİRMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Eylül Salı günü gerçekleştirdiği BM 79. Genel Kurulu hitabında, Türkiye’nin her hususta yapan iş birliğine hazır olduğunu söz etmişti. Erdoğan, “Komşularımızdan da tıpkı yaklaşımı bekliyoruz. Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olan Türkiye’nin anahtar rolü yadsınamaz. Kıbrıs Adası’nın kuzeyi ve batısında, ilan edilmiş kıta sahanlığında Türkiye’nin, Ada’nın tümünün etrafında ise Kıbrıs Türklerinin hakları vardır. Kıbrıs Barış Harekatı’nın üzerinden 50 yıl, Rumların iştirak devletini gasp etmesi sonucunda Kıbrıs sıkıntısının ortaya çıkmasının üzerinden ise 61 yıl geçti. O günden bugüne kadar Ada’da barış ve sükunet hakim oldu. Kıbrıs problemine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir tahlil getirilmesi için samimi irade ortaya koyan taraf, sürekli Kıbrıs Türkleri ve Türkiye’ydi. Federasyon modeli artık geçerliliğini büsbütün yitirmiştir. Ada’da iki farklı devlet ve iki başka halk vardır. Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan hâkim eşitlik ve eşit milletlerarası statüleri tekrar tescil edilmeli, tecrit artık son bulmalıdır. Bugün memleketler arası toplumu bir kere daha Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımaya, diplomatik, siyasi ve ekonomik bağlar kurmaya davet ediyorum” tabirlerini kullanmıştı.