Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre AYM, ebeveynlerin eğitim ve öğretimin kendi dini ve felsefi inançlarına göre yapılmasını sağlama hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Başvurucuya 20 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verildi. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia ise AYM tarafından kabul edilmedi.
Anayasa Mahkemesi şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:
“Din ve ahlak eğitim ve öğretimine ilişkin genel ilkeler açıklanırken Anayasa’nın 24. maddesinin dördüncü fıkrasının Anayasa’nın “Başlangıç”ı ile 2., 13., 14., 68., 81., 103., 136. ve 174. maddelerinde yer alan laiklik kavramı ile birlikte değerlendirilmesi gerekir. Laiklik; devletin din ve inançlar karşısında tarafsızlığını sağlayan, devletin din ve inançlar karşısındaki hukuki konumunu, görev ve yetkileri ile sınırlarını belirleyen anayasal bir ilkedir. Öte yandan din ve vicdan hürriyeti devletin belirli bir dini veya inancı kişilere dayatmamasını gerektirir. Laik bir devlette belli bir dinin eğitim ve öğretimi zorunlu hâle getirilemez. Nitekim bu ilkenin bir gereği olarak Anayasa’nın 24. maddesinin dördüncü fıkrasında din eğitimi ve öğretiminin ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin iznine bağlı olduğu açıkça ifade edilmiştir.”
YENİDEN YARGILAMA YAPILMAYACAK
Başvurucunun kızı 2018 yılından itibaren üniversite öğrencisi olduğu, karar tarihi itibarıyla ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini almak durumunda olmadığından ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmadı.