Antalya’da özel bir otelde, Türkiye enerji piyasalarının “En büyük Aile Buluşması” olarak geleneksel bir şekilde tüm sektör paydaşları tarafından beklenti ve önerilerin dile getirildiği Türkiye Enerji Zirvesi’nin 11’incisi gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in de katıldığı zirvede yaptığı konuşmasında, Türkiye’nin, Paris Anlaşmasına uyum sürecinde 2053’ü emisyonu net olarak sıfıra indireceği tarih olarak taahhüt ettiğine dikkati çekti Yılmaz, “Takdir edersiniz ki net sıfır salım amacı çerçevesinde ciddi adımların atılması sürecin etkin ve adaletle yönetilmesini gerektirir. Bu tür toplantılarda tüm paydaşların toplantılarını dinlemek, öğrenmek, bütüncül bakış açısının olgunlaşmasına ve nihayetinde somut politikalara dönüşmesine hizmet eder.” dedi. Yarım 100 yıldır hayalini kurduğumuz yerli ve milli otomobilin inşallah 2022 yılında üretim bandına gireceğini hatırlatan Yılmaz, “Elektrikli araçların yaygınlaşması; yeterli şarj alt yapısının varlığına, şarj hizmetinin ülke sathında sunulabilir olmasına bağlıdır. Bu kapsamda TBMM’ye sunulan yasa değişikliği önerisinin kısa sürede yasalaşmasını bekliyoruz. Biz EPDK olarak yasa taslağını esas alarak ikincil mevzuat çalışmalarını da planlamış bulunuyoruz.” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin ekonomisi açısından elektrikli araçlar kadar önemli gördüğü bir diğer konunun karbon fiyatlaması olduğunu ifade eden Yılmaz, “Önümüzdeki ocak ayında toplanacak İklim Şurası sonrasında ülkemizin karbon azaltımına ilişkin yol haritası daha da belirginleşip, karbon fiyatlamasına ilişkin esaslar olgunlaştığında EPDK kendi üzerine düşeni yerine getirmeye hazırdır. Karbon fiyatlamasında EPİAŞ’ın görevlendirilmesi halinde, karbon piyasasının EPDK’nın gözetiminde en kısa sürede işletmeye hazır hale getirileceğini de vurgulamak istiyorum.” diye konuştu. EPDK Başkanı Yılmaz, enerji sektörü içinde hayati önem taşıdığına inandığı dijitalleşme alanında kurum olarak yaptıkları çalışmaları ele alarak, şunları söyledi: “Zira enerji sektörünün dijitalleşmesi, büyümeye ve istihdamın gelişmesine katkıda bulunacak. Türkiye’nin dünyadaki rekabet gücünü artırırken ürün ve hizmetler için yeni küresel pazarlar açılmasına da vesile olacaktır. Enerji sektöründe kullanılan yazılımları incelediğimizde büyük bölümünün yurt dışı kaynaklı yazılımlar olduğunu görüyoruz. Bu durum hem dışa bağımlılığımızı artırmakta hem de siber güvenlik noktasında zafiyete açık bir yapıya yol açmaktadır. Bize düşen paydaşlarımızın her alanda tam yerlileşme mantığıyla hareket etmesini sağlamak. Üniversitelerimizin ve bilim insanlarımızın desteğiyle yeni dönemin doğasına uygun projeler geliştirmesine öncülük etmektir.
Önümüzdeki günlerde sektörümüz ile el birliği içinde geliştirdiğimiz Milli Akıllı Sayaç Sistemleri (MASS) projemizi kamuoyu ile paylaşacağız. Kısa adı MASS olan bu proje ile harcadığımız enerjinin miktarını ve kalitesini ölçen, bu enerjinin en verimli ve en kısa yoldan müşterilerin hizmetine nasıl sunulacağı hususunda önemli bilgiler içeren, sayaçlara yapılan müdahalelere ve sayaç arızalanma durumlarını dağıtım şirketlerine ileterek yönlendirme yapabilen bir mobil uygulama sistemini hayata geçireceğiz.”
Önümüzdeki günlerde sektörümüz ile el birliği içinde geliştirdiğimiz Milli Akıllı Sayaç Sistemleri (MASS) projemizi kamuoyu ile paylaşacağız. Kısa adı MASS olan bu proje ile harcadığımız enerjinin miktarını ve kalitesini ölçen, bu enerjinin en verimli ve en kısa yoldan müşterilerin hizmetine nasıl sunulacağı hususunda önemli bilgiler içeren, sayaçlara yapılan müdahalelere ve sayaç arızalanma durumlarını dağıtım şirketlerine ileterek yönlendirme yapabilen bir mobil uygulama sistemini hayata geçireceğiz.”