Kış sofraların vazgeçilmezi ve üreticiler tarafından “tarlaların beyaz elması” olarak adlandırılan kereviz, Eskişehir’de yetiştiriliyor. Bölgede pancar, marul, brokoli, ıspanak, domates, soğan ve patates gibi ürünler yetişirken, bunlara eklenen kereviz bazı çiftçilere gelir kaynağı oldu. 2015 yılında 50 bin adet kerevizle üretime başlayan Mustafa Ekşi, her sene üstüne biraz daha koyarak 6 yılın sonunda 1 milyon 100 bin kök kereviz elde etti. Yetişen kerevizleri İstanbul ve Ankara’ya gönderdiklerini aktaran Ekşi, üretim maliyetleri iyi durumda olursa gelecek yıl daha fazla ekeceğini belirtti. 40 senedir tarımla uğraşan Ekşi, kereviz üretiminden bahsetti. Üretim maliyetlerinin arttığını ve market fiyatlarına oranla kerevizi ucuza sattıklarını değinen Ekşi, “Kerevize ilk defa 2015 yılında 50 bin kök olarak başladık. Bunu her sene giderek arz talep meselesiyle çoğalttık. Bu sene 1 milyon 100 bin adet ektik. Kerevizi kademeli olarak ekiyoruz. İlk ürünleri nisan ayında ekiyoruz. Ektikten sonra 100 gün sonra hasada başlıyoruz. Genelde İstanbul ve Ankara’ya gönderiyoruz. Eskişehir yöresinde kereviz bilinmiyordu ama biz başladık ve başarılı olduk.
Tek sorunumuz; maliyetlerin yüksek olması. Seneye belki ekemeyeceğim. Çünkü girdiler çok pahalı. Tarla fiyatları arttı. Sulama birliği para almıyordu, şimdi ise yer altı sularından para alıyor. Gübre fiyatları yüzde 300’ü geçen oranla zamlandı. İşçilik maliyeti çoğaldı. İşçi bile bulamıyoruz. Mazot ve elektrik de pahalı, tüm sıkıntılarımız bunlar.
Şu an kerevizin kilogramını 2,5 liraya veriyoruz burada. Pazarda en kötü şartlarda bile 5 liraya satılırken marketlerde 8-10 lira. Bütün ceremeyi biz çekiyoruz ama kazanan maalesef her zamanki gibi başkaları.” diye konuştu. Eskişehir Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, kereviz üretiminde verimin arttığına değindi. Kerevizde planlı üretimin olması gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Buluşan, “Artık üreticimiz, her geçen yıl bir arayış içerisinde. En büyük sorunumuz olan maliyetlerin artmasıyla ‘Düşük maliyetli daha verimli ne yapılabilirim?’ derken keşifler ortaya çıkıyor. Kereviz 5 yıl önce satın alınıp tüketimi yapılıyordu. Küçük çaplı kendi bahçelerine eken üreticilerimiz vardı. Sonra görüldü ki diğer ürünlere göre güzel bir verim var. Bu nedenle son 2-3 yıldır İstanbul, Ankara gibi iller yaz döneminde, özellikle Eskişehir’in kerevizini tüketmekte. Diğer ürünlerle kıyasladığımızda çok yüksek bir verim artımı var. Özellikle pancara benzeyen görünümü var. Fiyat açısından pancarla kıyaslandığı zaman hem tüketim hem de üretimi daha iyi.
Maydanoz, marul gibi ürünleri ekenler artık kerevize de dönmeye başladı. Tabii bu bize çok güzel bir çeşit kazandırdı. Bunun yanında da bir ürün para yapmazsa diğer üründen para kazancı sağlanmış oluyor. En önemli olan konulardan biri ise, ‘planlı üretim’. Plansız yaparsak patatesle soğanın hikâyesine döner. Biri 50 kuruşa satılmaz, birisi 3-4 lira. O açıdan kereviz üretimini de planlı yapmamız lazım.” dedi. Kerevizi Tepebaşı’na kazandırılmış bir alternatif ürün olarak değerlendiren Buluşan, pancar gibi aralık ayına kadar hasadının yapılabileceğini söyledi.
Tek sorunumuz; maliyetlerin yüksek olması. Seneye belki ekemeyeceğim. Çünkü girdiler çok pahalı. Tarla fiyatları arttı. Sulama birliği para almıyordu, şimdi ise yer altı sularından para alıyor. Gübre fiyatları yüzde 300’ü geçen oranla zamlandı. İşçilik maliyeti çoğaldı. İşçi bile bulamıyoruz. Mazot ve elektrik de pahalı, tüm sıkıntılarımız bunlar.
Şu an kerevizin kilogramını 2,5 liraya veriyoruz burada. Pazarda en kötü şartlarda bile 5 liraya satılırken marketlerde 8-10 lira. Bütün ceremeyi biz çekiyoruz ama kazanan maalesef her zamanki gibi başkaları.” diye konuştu. Eskişehir Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, kereviz üretiminde verimin arttığına değindi. Kerevizde planlı üretimin olması gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Buluşan, “Artık üreticimiz, her geçen yıl bir arayış içerisinde. En büyük sorunumuz olan maliyetlerin artmasıyla ‘Düşük maliyetli daha verimli ne yapılabilirim?’ derken keşifler ortaya çıkıyor. Kereviz 5 yıl önce satın alınıp tüketimi yapılıyordu. Küçük çaplı kendi bahçelerine eken üreticilerimiz vardı. Sonra görüldü ki diğer ürünlere göre güzel bir verim var. Bu nedenle son 2-3 yıldır İstanbul, Ankara gibi iller yaz döneminde, özellikle Eskişehir’in kerevizini tüketmekte. Diğer ürünlerle kıyasladığımızda çok yüksek bir verim artımı var. Özellikle pancara benzeyen görünümü var. Fiyat açısından pancarla kıyaslandığı zaman hem tüketim hem de üretimi daha iyi.
Maydanoz, marul gibi ürünleri ekenler artık kerevize de dönmeye başladı. Tabii bu bize çok güzel bir çeşit kazandırdı. Bunun yanında da bir ürün para yapmazsa diğer üründen para kazancı sağlanmış oluyor. En önemli olan konulardan biri ise, ‘planlı üretim’. Plansız yaparsak patatesle soğanın hikâyesine döner. Biri 50 kuruşa satılmaz, birisi 3-4 lira. O açıdan kereviz üretimini de planlı yapmamız lazım.” dedi. Kerevizi Tepebaşı’na kazandırılmış bir alternatif ürün olarak değerlendiren Buluşan, pancar gibi aralık ayına kadar hasadının yapılabileceğini söyledi.