Genel Sağlık İş Sendikası, YÖK Döner Sermaye Yönetmeliğinin iptali davası açtı.
Sendika konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı,
Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 15.09.2022 tarih ve 31954 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin yayımlanmasıyla birlikte, söz konusu Yönetmelik üzerinde Sendikamız Genel Sağlık-İş tarafından detaylı olarak değerlendirme yapılmış, hukuka aykırı ve mağduriyet yaratan düzenlemeler tespit edilmiştir. Söz konusu hukuka aykırı düzenlemelere karşı Danıştay nezdinde “yürütmenin durdurulması” talepli iptal davası açılmıştır. Hukuka aykırılığı tespit edilen ve dava açılan Yönetmelik düzenlemeleri hakkında bilgi vermek gerekirse;
- Dava konusu Yönetmeliğin 2. maddesi ile asıl Yönetmelik olan Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 4. maddesine, 10. fıkra eklenmiştir. Söz konusu 10. fıkra şu şekildedir: “Ek ödeme, personele fiilen hizmete katkı sağladığı sürece verilebilir. 7 nci madde hükümleri saklı kalmak üzere; resmî tatil günleri, idari ve nöbet izinleri, yılda yedi günü geçmeyen kısa süreli hastalık rapor süreleri, hakem hastane tarafından onaylanan heyet rapor süreleri, görevi sırasında veya görevinden dolayı Sağlık Bakanlığınca ilan edilmiş bulaşıcı ve salgın hastalığa yakalanan, kazaya, yaralanmaya veya saldırıya uğrayanların bu durumlarını sağlık raporuyla belgelendirmesi halinde kullandıkları hastalık izin süreleri aktif çalışılmış gün olarak kabul edilir.” Söz konusu düzenleme dikkate alındığında, 7 günden fazla hastalık raporlarının varlığı halinde 7 günü aşan süreler, “fiilen çalışılan gün” olarak kabul edilmeyecektir. 7 günde iyileşmesi mümkün olmayan bir hastalık nedeniyle rapor alınabileceği hususu, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından dikkate alınmamıştır. Hastalık raporunun 7 günü aşması “keyfi” nitelikte bir durum olmayıp, “mazeret” niteliğinde olduğundan, söz edilen düzenleme içerisinde bulunan “yedi” ibaresi, hukuka ve yasaya açıkça aykırıdır.
- Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’nin 5/1-a maddesinde yer alan “yılda en fazla iki defa görevlendirme suretiyle kendi alanı ile ilgili yurt içi kongre, konferans, seminer ve sempozyum gibi etkinliklere katılan personelin” söz edilen süreçteki “bir yılda toplam 10 günü geçmeyen sürelerin” aktif çalışılmış gün olarak kabul edileceğine benzer bir düzenlemeye bu Yönetmelikte yer verilmemesi, eksik bir düzenlemedir. Bu nedenle, söz konusu eksik düzenlemenin de iptali gerekmektedir.
- Dava konusu Yönetmeliğin 3. maddesi ile asıl Yönetmelik olan Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 9. maddesinde değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklik neticesinde 9. maddenin “ç” bendi, “Sabit ek ödeme tutarı, aynı aya ilişkin olarak yapılacak temel ek ödeme tutarından mahsup edilir. Mesai içi teşvik ek ödemesinin hesabında esas alınacak tavan tutarı, 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (c) fıkrası uyarınca hesaplanacak tavan tutardan sabit ek ödeme tutarı ile taban ödeme tutarı düşülerek tespit edilir.” şeklini almıştır. Yapılan sözlü açıklamalarda “mahsuplaşma bulunmadığının” belirtilmesine rağmen yukarıda belirtilen düzenlemede “mahsuplaşma işleminden” söz edilmektedir. Yönetmeliğin reklamı kapsamında verilen vaatlerin, ihdas edilen düzenlemelerde karşılık bulmadığı görülmektedir.
- Dava konusu Yönetmeliğin ekinde yer alan “Ek-4 Taban Ödeme Katsayı Cetveli” ile taban ödeme katsayıları belirlenmiştir. Fakat “Tabip, Diş Tabibi” için 2,26; “Eczacı” için 0,50; “Öğretim Görevlisi (Doktora/Tıp ve Diş Hekimliğinde Uzmanlığını bitirmemiş)” için 0,32; “Sağlık Hizmetleri” için 0,32; “Diğer Lisansiyerler (Sivil savunma uzmanı, Diyetisyen, Fizyoterapist, Psikolog, Çocuk Gelişimcisi, Sosyal Çalışmacı, Biyolog, Mühendis, Veteriner Hekim, Kimyager, Sosyolog ve benzerleri) için 0,32; “Genel İdare Hizmetleri” için 0,16; “Teknik Hizmetler” için 0,16 ve “Yardımcı Hizmetleri” için 0,12 şeklinde belirlenen oranlar, “eşitlik ilkesine” ve “mülkiyet hakkına açıkça aykırıdır. Söz konusu katsayı oranları, listede kadro ve unvanları sayılmış olan sağlık çalışanları bakımından “hak edilen ve emeğin karşılığı olan” ödemelerin yapılmasının önüne geçecek kadar cüzidir. Günümüzün ekonomik koşullarında, belirtilen katsayılar üzerinden, hak edilen maddi getirinin elde edilmesi mümkün olmadığından, söz konusu katsayı oranları açıkça hukuka aykırıdır. Genel Sağlık-İş, yine sahadan gelen sesleri dinlemiş, yapılan detaylı hukuki çalışmalar neticesinde, mağduriyetleri giderebilecek, dertlere deva olabilecek nitelikte “en kapsamlı” davayı açmıştır.
(BSHA)