Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un katılımıyla kasım ayı dış ticaret rakamlarının açıklandığı bakanlıktaki toplantıda konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, bugün açıklanan ihracat rakamları ile ilgili “İnanıyorum ki inşallah yakın bir gelecekte ülkemize ‘dış ticaret fazlası veren Türkiye’yi müjdeleyeceğiz.” dedi. İhracatın kasımda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,4’lük artışla 21,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği açıklanan toplantıda konuşan Gülle, Türkiye’nin yılın üçüncü çeyreğinde G20 ülkeleri arasında en çok büyüyen ikinci ülke olduğunu hatırlatarak, “Büyümeye ihracatın katkısı 5 puan, net ihracat katkısı ise 6,8 puan oldu. Yani, bu büyüme rakamının arkasında, yüzde 92,3’lük oranla net ihracat var. Bugün bir kez daha net bir şekilde görüyoruz ki ülkemizin müreffeh yarınları, ihracatımızın geleceği ile kesişmiştir.” diye konuştu. Gülle konuşmasını, “İhracatta rekorlarla tamamladığımız ilk 10 ayın ardından ihracat ailemiz kasım ayında da tarihi bir performans göstererek rekora ulaştı. Kasım ayında ihracatımız, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 33,4’lük artışla 21,5 milyar dolar oldu. Bu rakamla beraber tarihimizin en yüksek aylık ihracat rakamına ulaşmayı başardık. Böylece yılın ilk 11 ayında ihracatımız, yüzde 34 artışla 203,1 milyar dolar oldu. Son 12 ayda ise 221 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Yıllık ihracat hedefimizi şimdiden aşmış durumdayız, hatta 2022 yılı hedefine doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bu durum, ihracatta sürdürülebilir artışı yakaladığımızın ve ‘dış ticaret fazlası veren Türkiye’ hedefimize bir adım daha yaklaştığımızın net bir göstergesi.” şeklinde sürdürdü. TİM Başkanı Gülle, Türk ihracatçıların, salgının en zor dönemlerinde dahi üretimi aksatmayarak, tedarik zincirlerini bozmayarak tüm dünyanın güvenini kazandığına, onların üstün gayret gösterdiğine işaret ederek, “Türkiye’nin coğrafi konumunun verdiği avantajların yanı sıra küresel lojistik krizi kaynaklı oluşan maliyetlerde rakiplerimize nispeten avantajlı durumdayız. Özellikle Avrupa’da enerji krizinin devam etmesinden ötürü demir-çelik gibi enerji yoğun sektörlerde yine rakiplerimize göre avantajlı bir pozisyondayız. Çünkü Türkiye hem etkin enerji altyapısıyla hem yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlığıyla rakipleri arasında öne çıkıyor. Bu sebeple başta enerji yoğun sektörler olmak üzere tüm sektörlerimizde, ülkemize yönelik ciddi bir talep kayması söz konusu. Bu sevindirici gelişmelerin yanı sıra yeni yatırımları devreye sokarak, sürdürülebilir üretime hızla geçerek, sanayide yeşil dönüşümü bir an evvel tamamlayarak, dijitalleşmeyi güvenli bir şekilde yaygınlaştırarak, inovasyon, tasarım, teknoloji ve markalaşmaya daha çok kaynak aktararak, bugün açıkladığımız ihracat artışlarının ve bahsettiğimiz büyüme rakamlarının katlanarak artmasını sağlamak mümkün.” dedi.