İngiltere’de çok sağ görüşleri benimseyen ve beyazların üstünlüğünü savunan bir spor kulübünün, üyelerini “ırk savaşına” hazırlamak gayesiyle eğittiği ortaya çıktı. İngiliz ITV News televizyonunun elde ettiği bilgilere nazaran, “Active Club England” adındaki spor kulübü, ABD ve Avrupa’da kurulan neo-Nazi spor kulüplerinin müsaadeden giderek “ırk savaşına” üye topluyor ve sporu, radikalleştirmek için bir araç olarak kullanıyor.
İngiliz istihbarat teşkilatı MI6 yakınlarındaki bir parkta iki haftada bir eğitimler yapan kulübün 100’den fazla üyesi bulunduğu varsayım edilirken üyeler ortasında eski mahkumlar ile kurallı salıverilmiş hatalılar da bulunuyor.
Kulüp toplantıları 1 saatlik ağır idmanla başlıyor ve üyelerin birtakım gayelere ulaşması amaçlanıyor. Bu gayeler ortasında 6 ay sonunda 60 kilogramlık yükleri sırtüstü yatarken kaldırma (flat bench press) ya da 110 kilogramlık yükleri kalça düzeyine kadar kaldırma (deadlift) yer alıyor.
Üyelerin iletileşmek için kullandığı Telegram kümesinde, “Vücudun ve beynin zinde ve sağlam olması dünya görüşümüzün bir beklentisi değil, birebir vakitte onu ayakta tutan sütunlardır” sözü yer alıyor.
Boks eğitimi de alan üyeler, ideolojik eğitimleri ise idmanlar sonrasında oturdukları kafe ve restoranlarda yapıyor. Habere nazaran bu toplantılarda açık bir şiddet ve aşırıcılık lisanı kullanılıyor.
Romanya’da 2023’te yakalanan Amerikalı çok sağcı Robert Rundo’nun “beyazların üstünlüğü” niyetlerini benimseyen kulüp, üye olmak isteyenleri güç testine tabi tutuyor. Sınavı geçenler ve kümeye bağlılığını kanıtlayanlar, Telegram kümesine alınarak resmen kümenin üyesi olmuş sayılıyor.
Üyeler, saklılığı korumak hedefiyle farklı bir telefon numarası ve telefon kullanarak Telegram kümesine katılıyor. Telefonlarına dışarıdan erişimi engellemek için “Faraday kafesi” ismi verilen metot örnek alınarak hazırlanan telefon kılıflarını kullanan üyeler, “Threema” isimli diğer bir iletileşme uygulaması daha kullanıyor.
ITV News’ün ortaya çıkardığı bilgilere nazaran kümenin Jay Barlow isimli üyesi, geçmişte bir markette bıçaklı atak düzenlediği için mahpus yattı. Irkçılık, ayrımcılık ve bıçaklı hücum cürümlerinden ceza alıp kontrollü özgürlükten yararlanan Barlow, kulübe Aralık 2024’te katıldı.
Telegram kümesinde siyahi bir çocuğa hakaretler ettiği manzaraları paylaşan Burlow, “Özellikle beyaz olmayanlara karşı çok az sabırlıyım. Onlara karşı sıfır tolerans” sözlerini kullandı.
ITV’nin görüştüğü Barlow, kümenin gayelerini bilmediğini sav ederken kulüp ise “barışçıl ve yasal” olduklarını öne sürdü.
Kimliğini gizleyen gazetecilerce imgeye alındıkları bilgisini alan küme, “Biz İngiliz erkekleri için kültür, kardeşlik, fiziki form ve gelişmeyi hedefleyen bir kardeşlik kulübüyüz. İngiliz halkının devamı ve atalarımızın topraklarındaki varlığımız için özür dilemeyeceğiz. Kültürel tekrar doğuşla tam zafer için ayaktayız” açıklamasını yaptı.
Gazetecilerin kimliğini gizleyerek grubun lideri olduğunu ifade eden Lance isimli bireyle yaptığı görüşme de kayıtlara geçti.
Lance, üye olmak istediğini belirten gazetecilere, “Dininiz nedir?”, “Etnik kökeniniz tam olarak nedir?”, “Ülkede yanlış giden şeyler ne?” ve “Formun ne durumda?” sorularını yöneltti.
Ele geçirilen imgelerde ülkenin dört bir yanından gelen üyeler Londra yakınlarındaki bir yerde toplu eğitim yaptı. Toplu fotoğraf çekiminde Nazi selamı veren birtakım üyeler, Lance tarafından uyarıldı.
Bu olay, kimliği bâtın ITV muhabirleri önünde kulüp üyelerinin Nazi selamı verdiği üçüncü olay olarak kayıtlara geçti.
Haberde, küme üyelerinin 2024 Ekim ayında siyahilerin siyahilere karşı işlediği hatalara ait yaptığı sohbet de yer aldı. Üyeler, siyahilerin birbirlerine karşı işlediği cinayetleri desteklerken bunun “bir taşla iki kuş” manasına geldiğini söyledi.
Siyahileri “sürü üzere davranmakla” eleştiren üyeler, beyazların ise daha zeki olduğunu lisana getirdi. Üyeler, kasım ayında yaptıkları bir sohbette ise siyahilere karşı ırkçı tabirler kullanıp silah bulundurmakla ilgili niyetlerini paylaştı.
Üyelerden biri konutunda binlerce sterlin pahasında bıçak, balta, ok ve kılıç bulunduğunu anlatırken bir öteki sohbette üyelerden biri, “Olaylar patlak verdiğinde kendimizi savunmalıyız. Olaylar bitince güç boşluğu oluşacak ve birinin öne çıkması gerekecek. Fırsat oluştuğunda gücü ele almak için buradayız” dedi.
Şahsi şiddet öykülerini de paylaşan üyeler, biri Arnavut olmak üzere, iki farklı ırktan şahsa yaptıkları atakları anlattı.
Gruba ait manzaraları izleyen eski Terörle Gayret Müdürü Neil Basu, Active Club England’ı 2013’te kurulan ve 2016’da yasaklı örgütler listesine alınan National Action kümesinin devamı olarak niteledi.
Basu, kümenin sahip olduğu ırkçılık, beyazların üstünlüğü niyeti ve antisemitizm düzeyinin önemli bir noktada olduğunu vurgulayarak “Görüntülerden gördüğüm kadarıyla bu beşerler şiddet aksiyonları yapmaya hazırlanıyor. Bir noktada, onlarla sorunu olmayan birisine saldıracaklardır. Şiddete meyil eden birçok genç, bir neden arıyor ve burada onlara bir neden sunuluyor” diye konuştu.
Grubun bilhassa şiddet geçmişi bulunanları radikalleştirmeye çalıştığını kaydeden Basu, “Polis olarak bu imajları rahatsız edici buldum. Bunları yakından izlemeli.” sözlerini kullandı.
Basu, toplumsal medyada ırkçılığı kışkırtmanın da hata olduğunu lisana getirerek “Ne yaptıklarını çok yeterli biliyorlar ve yasal dairede kalmak için yönlendirildikleri çok açık.” değerlendirmesini yaptı.
Royal Holloway Üniversitesinde Terörizm ve Terörle Mücadele Araştırmaları Bölümü Başkanı Elizabeth Pearson ise antrenman yapmanın radikalleşmede kullanılan değerli bir araç olduğuna işaret etti.
Pearson, “Kardeşlik fikri ve bir ortaya gelmenizi sağlayan aktiviteler, radikalleşmede kullanılan değerli bir araçtır. Spor salonları, erkek kümelerinin bir ortaya gelebileceği, idman yapıp uğraş ve dövüş etrafında bir ideali somutlaştıran fikirleri paylaşabileceği bir yer olabilir” açıklamasını yaptı.