Kefir eski çağlardan beri tüketilmektedir. İşlem sütün korunmasını sağlar. Bazı ülkelerde kefir tıbbi bir içecek olarak kabul edilir. Kefirin doğal bağışıklık ve sindirim sağlığı üzerinde faydaları olduğunu kanıtlayan birçok çalışma vardır.
İki çeşit kefir vardır. En eskisi süt kefiridir. Su kefiri olarak da adlandırılan meyve kefirleri de vardır.
Süt kefiri, süt kefir tanelerinin fermente edilmesiyle elde edilen bir içecektir. Bunlar karnabahara benzer bir görüntüde bulunur. İnek, keçi veya koyun sütlerini fermente etmek için kullanılır. İşlem basittir, kefir tanelerinin süte bırakılması yeterlidir. Fermantasyon 24 ila 48 saat sürer. Daha sonra kefir fermantasyonun bitiminden sonra 3 gün içinde tüketilmelidir.
Meyve taneleri kullanılarak su veya meyve kefiri de elde edilebilir. Fermantasyon süt bazlı değil, meyve ilave edilen su bazlıdır. Çoğu zaman limon ve incir tercih edilir. Süt kefiri gibi su kefirinin de fermantasyon süresi 24-48 saattir. Daha sonra 3 gün saklanabilir.
Süt kefiri probiyotikler ve B vitamini yönünden zengindir. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinmektedir. Ayrıca folik asit açısından zenginliğiyle ön plana çıkmaktadır. Su kefiri daha çok susuzluğu giderir. Yaz aylarında çok popülerdir.
Kefirin kanıtlanmış 15 faydası
Bağırsaklarda yaşayan bakteriler sağlık için hayati bir rol oynamaktadır. Bu nedenle kefirde bulunan probiyotik görevi gören bakteri ve mayalar birçok fayda sağlarlar. Kefir, sağlığa faydaları iyi bilinen fermente bir içecektir.
Sindirim sistemini harekete geçirir
Bağırsaklarda iyi bakterilerin sayısının fazla olması gerekir. Bu bakteriler yeterli oranda bulunduğunda sindirim sistemi mükemmel çalışır ve besinler mükemmel şekilde emilir. Bakteriler büyük besinleri daha küçük besinlere ayırarak onları vücut için biyolojik olarak kullanılabilir hale getirdiği için gıdanın emilme oranı artar.
Bu bakteriler metabolize edilemeyen gıdaları parçalar ve toksik maddelerin yok edilmesini sağlar. Ayrıca midenin asitliğini de düzenlerler. Kefirdeki probiyotikler, içerdiği mikroorganizmalar sayesinde bağırsak florasını yeniler. Ayrıca kabızlığı gidermeye de yardımcı olur.
Probiyotikler açısından zengin olduğu için kefir sindirimi kolaylaştıran bir içecektir. Kefir tüketmek, şişkinlik ve kabızlığı önlerken iyi bir sindirim sağlar. Düz bir karına sahip olmak istiyorsanız tercih edebileceğiniz bir içecektir. Probiyotikler, bağırsaklarımızın düzgün çalışmasını sağlayan mikroorganizmalardır. Gastroenterit önlemek, antibiyotik tedavisi sırasında ishali önlemek ve irritabl bağırsak sendromu belirtilerini hafifletmek için kefir tüketebilirsiniz. Kefir, daha iyi sindirim için 10 ila 15 gün arasında tüketilebilir.
Osteoporoz riskini azaltır
Osteoporoz, iskeleti ve dolayısıyla kemikleri etkileyen bir hastalıktır. Kemik yoğunluğu kaybı ile ortaya çıkar. Yaşlılarda çok yaygın olan bu hastalık, kırık riskini önemli ölçüde artırır. Osteoporoz riskini önlemek için her gün en az 3 porsiyon süt ürünü tüketilmesi önerilir. Kalsiyum açısından zengin olduğu için kefir de bunlardan biridir.
Bağırsak florasını güçlendirir
Kefir, antibiyotiklerin tahrip ettiği bağırsak florasını yenileme gücüne sahip olduğu için antibiyotik alması gereken kişilere özellikle önerilir. Genel olarak, tüm bağırsak florası iyi bakteriler tarafından yeniden oluşturulur, böylece genel sağlığa katkıda bulunur. Ayrıca bağırsak geçişini düzenleyerek kabızlık problemlerini iyileştirir.
Folik asit açısından zengindir
Folik asit genel sağlık için gereklidir. Bu B vitamini doğal olarak et ve yeşil sebzelerde bulunur. Hamile kalmak isteyen kadınlar için özellikle önerilir. Yaşlılarda folik asit anemi riskini azaltır.
Gıda intoleransı sorunlarını azaltır
Bağırsak florası ayrıca bağırsak mukozasının kalınlığını ve yenilenmesini de etkiler, bu da birçok gıda intoleransının nedeni olan bağırsak geçirgenliğini ortadan kaldırır. Sindirilemeyen gıda maddeleri kan dolaşımında bulunmazlar, ancak bağırsaklarda parçalanırlar, bu da bağışıklık üzerinde bir rol oynar.
Yapılan araştırmalar, kefir tüketiminin bir gıda alerjeni olan ovalbümin’e karşı bağışıklık tepkisini azalttığını göstermiştir. Kefir tüketiminin, alerjik reaksiyonun neden olduğu bronşiyal mukozada iltihabı da azalttığı bilinmektedir. Kefir tüketimi, bağışıklık tepkisinin göstergeleri olan IgE ve sitokinlerin seviyesini ve buna paralel olarak, alerjene karşı bağışıklık tepkisinin neden olduğu iltihap ve mukus üretimini azaltır.
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Kefir, hastalıkları önlemeye yardımcı olur. Kefirdeki laktik fermentler doğal savunmayı güçlendirir ve bakterilerle savaşmak için vücuda daha fazla güç sağlar. Elbette kefir tüm hastalıklara karşı koruma sağlamaz. Ancak bağırsak enfeksiyonlarına karşı özellikle etkilidir. Etkili koruma için süt kefirinin içilmesi ve C vitamini takviyesi için her gün narenciye tüketilmesi tavsiye edilir.
Tansiyonu düşürür
500’ün üzerinde yetişkinin katıldığı bir araştırmada, aralarında kefirin de bulunduğu probiyotik maddelerin tüketilmesinin tansiyonu ortalama 3 mmHG düşürdüğü görülmüştür. Ek olarak, birden fazla bakteri içeren probiyotiklerin tüketilmesinin kan basıncını düşürmeye yardımcı olduğu görülürken, yalnızca bir bakteri içerenlerin böyle bir etki oluşturmadığı tespit edilmiştir.
Kolesterol seviyelerini düzenler
Probiyotikler tansiyon seviyelerini düşürmeye yardımcı olur ve aynı zamanda kolesterol seviyelerini de düşürme yeteneğine sahiptirler. Yukarıdaki aynı çalışmada, birden çok bakteri türü içeren probiyotiklerin kolesterol seviyelerine etki ettiği ve kötü kolesterolü düşürebileceği bulundu.
Kilo vermeye yardımcı olur
Kalorisi düşük ve doyurucu olan kefir, kilo vermek istiyorsanız ideal bir içecektir. İçerdiği probiyotikler sayesinde kefir besin emilimlerine yardımcı olur. Meyveli su kefiri de diyetiniz sırasında harika bir vitamin kaynağıdır.
Çeşitli iyi bakteri kaynağıdır
Kefir ve kefir tanelerinde 20’den fazla bakteri türü bulunur. Bakteriler tanelerin kökenine göre farklılık gösterir.
Antibakteriyel özelliklere sahiptir
Kefirdeki bazı probiyotiklerin enfeksiyonlara karşı koruduğu bilinmektedir. Çalışmalar, bu probiyotiklerin Salmonella, Helicobacter Pylori ve E. coli dahil olmak üzere belirli zararlı bakterilerin büyümesini engelleyebileceğini göstermektedir.
Kefirde bulunan bir karbonhidrat türü olan kefiran da antibakteriyel özelliklere sahiptir.
Egzamayı azaltır
Egzamanın ortaya çıkması, sindirim sisteminin zayıf geçirgenliğinden veya dengesiz bir bağırsak florasından kaynaklanabilir. Bu nedenle kefir tüketiminin cilt üzerinde özellikle egzama, sedef hastalığı ve diğer cilt problemlerinde faydaları vardır.
Alerjileri azaltır
Alerji ve astımın çeşitli biçimlerinin tümü vücuttaki iltihaplı problemlerle bağlantılıdır. Bazı çalışmalar kefirin iltihaplı hücreleri azaltabileceğini gösteriyor. Akciğerleri ve solunum yollarını rahatsız eden ve ayrıca mukus birikimine neden olan alerjilere karşı kefirde bulunan canlı mikroorganizmalar, bağışıklık sisteminin alerjik reaksiyonları doğal olarak bastırmasına yardımcı olur.
Ayrıca vücudun tekrarlayan alerjilere tepkisini değiştirmeye de yardımcı olurlar. Bazı çalışmalar, bu alerjik reaksiyonların bağırsakta belirli bakterilerin eksikliğinden kaynaklandığını göstermektedir. Probiyotik alımının alerjik belirtilerde azalma sağladığı bilinmektedir.
Antioksidan özelliklere sahiptir
Araştırmalar, kefir ekstraktının, ultraviyole ışınlarına maruz kalmanın neden olduğu hücre hasarını sınırladığını göstermiştir. Kefir ekstraktının, hücrelerin yok edilmesinde veya onarımında yer alan çeşitli faktörler üzerinde bir etkisi olduğunu görülmüştür.
Kefirin antioksidan özellikleri birçok çalılmada gösterilmiştir. Kefir tüketiminin, toksik bir madde olan karbon tetraklorürün (CCl 4) karaciğer ve böbrek dokularında neden olduğu oksidatif hasarı azalttığı görülmüştür.
Antitümör özelliklere sahiptir
Bazı çalışmalar, kefirin tümör gelişimi ve kanser hücrelerinin çoğalması üzerinde azaltıcı etkisi olduğunu göstermiştir. Kefir tanelerinde bulunan kefiran maddesinin, hayvanlarda tümörlerin büyümesini engellediği gözlemlenmiştir. İnsan kaynaklı hücre kültürlerine eklenen süt kefirinin, sağlıklı hücrelerin çoğalmasını değiştirmezken kanserli meme hücrelerinin çoğalmasını azalttığı da fark edilmiştir.
Kefir nasıl yapılır?
Kefirin faydalarından yararlanmak için içeceği satın alabilir veya evde yapabilirsiniz. Çok çeşitli tatlar ve tarifler vardır. Süt veya su kefir taneleri almanız ve ardından tarifinizi oluşturmanız yeterlidir.
Süt kefiri yapmak için kefir tanelerini inek, keçi veya koyun sütüne dökmeniz yeterlidir. 24 saat mayalanmaya bırakın, ardından süzün.
Su kefiri yapmak için, taneleri suya dökmeniz ve ardından meyve parçaları ve şeker eklemeniz gerekir. Aspartam veya stevia gibi bir tatlandırıcı değil, gerçek şeker kullanılması tavsiye edilir.
Kefirin olası yan etkileri
Kefir, sağlığa faydalarla dolu bir içecektir. Ancak bazı durumlarda tavsiye edilmez. Sindirim sistemi kanseri olan kişilerde çeşitli yan etkileri mevcuttur. Yemek borusu, karın, ince bağırsak, kolon, rektum ve anüs de dahil olmak üzere sindirim sisteminde bulunan tüm kötü huylu tümörlerin varlığında önerilmez.
Karaciğer hastalığınız veya kronik ishaliniz varsa kefirden kaçınmanız gerekir.