Küresel iklim değişiklikleri ile mücadeleye yoğunlaşılmışken Yeditepe Üniversitesi’nden, karbon emisyonlarının yüzde 80’ine kentlerin rolü olduğu ve yaya odaklı kentsel tasarım yapılması gerektiği açıklaması geldi. Üniversitenin Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Bengi Korgavuş, son yıllarda gerçekleşen doğa olaylarının çoğunun doğrudan ya da dolaylı olarak küresel iklim değişikliği ile bağlantılı olduğunu, bu nedenle insan sağlığı ve yaşam alanlarının tehdit altında bulunduğunu kaydetti. Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı Akdeniz havzasının iklim değişikliğine karşı kırılgan bölgelerden biri olduğunu vurgulayan Korgavuş, şu değerlendirmelerde bulundu: “Gerekli önlemleri almadığımız ve küresel ısınma aynı şekilde devam ettiği sürece iklim değişikliği etkilerinin en şiddetli yaşanacağı Akdeniz havzasının eskiye göre daha az yağış alması, yağışların daha kısa süreli ve şiddetli olmasından dolayı sel ve taşkınlarda artış yaşanması, sıcak hava dalgaları, kuraklık ve buna bağlı olarak orman yangınlarında ve şiddetinde artış olması, fırtına, tayfun, hortum, dolu ve benzeri gibi ekstrem hava olaylarının sıklığı ve şiddetinde artış yaşanması, biyoçeşitliliğin azalması, tarımsal verim kaybı gibi etkilerin yaşanacağı öngörülmektedir.”
Bengi Korgavuş, dünya nüfusunun yarısından fazlasının kentlerde yaşadığını hatırlatarak, şunları kaydetti: “Kentler, toplam dünya yüzeyinin sadece yüzde 3’ünü kaplamalarına rağmen enerji tüketiminin yüzde 60 ila 80’inden ve karbon emisyonlarının ise yüzde 80’inden sorumludur. Yani milyonlarca nüfusun yaşadığı kentler, iklim değişikliğinin başlıca sorumlularındandır ve aynı zamanda iklim değişikliğine bağlı felaketlerden en çok zarar gören alanlardır. Bu sebeple kentlerin peyzajı, tasarım ve planlanması iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir yer tutmaktadır.” Kentsel tasarım ve peyzaj mimarlığının; küresel iklim değişikliğinin ekolojik, ekonomik ve sosyal etkilerinin azaltılmasında önemli katkılar sağlayabilecek bir meslek olduğunu belirten Korgavuş, kentler için şu önerilerde bulundu: “Yaya odaklı kentsel tasarım. Bisiklet ve yaya yolları kent genelinde yaygınlaştırılmalı ve kolaylaştırılmalı. Gündelik ihtiyaçların yürüme mesafesinde erişimi sağlanmalı. Kent içerisindeki ve çevresindeki yeşil alanların varlığı korunmalı ve genişletilmeli. Yaya yolları ve taşıt yolları ağaçlandırılarak yeşil koridorlar oluşturulmalı. Yeşil çatılar, yeşil duvarlar, kentsel tarım, dikey tarım gibi uygulamalar yaygınlaştırılmalı.”
Bengi Korgavuş, dünya nüfusunun yarısından fazlasının kentlerde yaşadığını hatırlatarak, şunları kaydetti: “Kentler, toplam dünya yüzeyinin sadece yüzde 3’ünü kaplamalarına rağmen enerji tüketiminin yüzde 60 ila 80’inden ve karbon emisyonlarının ise yüzde 80’inden sorumludur. Yani milyonlarca nüfusun yaşadığı kentler, iklim değişikliğinin başlıca sorumlularındandır ve aynı zamanda iklim değişikliğine bağlı felaketlerden en çok zarar gören alanlardır. Bu sebeple kentlerin peyzajı, tasarım ve planlanması iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir yer tutmaktadır.” Kentsel tasarım ve peyzaj mimarlığının; küresel iklim değişikliğinin ekolojik, ekonomik ve sosyal etkilerinin azaltılmasında önemli katkılar sağlayabilecek bir meslek olduğunu belirten Korgavuş, kentler için şu önerilerde bulundu: “Yaya odaklı kentsel tasarım. Bisiklet ve yaya yolları kent genelinde yaygınlaştırılmalı ve kolaylaştırılmalı. Gündelik ihtiyaçların yürüme mesafesinde erişimi sağlanmalı. Kent içerisindeki ve çevresindeki yeşil alanların varlığı korunmalı ve genişletilmeli. Yaya yolları ve taşıt yolları ağaçlandırılarak yeşil koridorlar oluşturulmalı. Yeşil çatılar, yeşil duvarlar, kentsel tarım, dikey tarım gibi uygulamalar yaygınlaştırılmalı.”