Rekabet Kurumu, pandemi döneminde zincir marketler için fiyatlama davranışlarının incelenmesine yönelik soruşturma başlatmıştı. Soruşturma kapsamında birçok markete 2 milyar 700 milyon liralık idari para cezası uygulanmıştı. Cezaların gerekçeli kararı merakla beklenirken, Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle’den konuya ilişkin açıklama geldi. Ankara’daki “Ödeme Hizmetlerinde Finansal Teknolojiler” panelinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Birol Küle, gerekçeli kararın önümüzdeki hafta başı web sitesi üzerinden yayınlanacağını duyurdu. Rekabet Kurumu olarak zincir marketler ve bir tane tedarikçi olmak üzere toplam yaklaşık 2.7 milyar liralık ceza uyguladıklarını hatırlatan Küle, “Bu karara gerekçe teşkil eden tüm delilleri, yapmış olduğumuz çalışmaları ve alınan karardaki delil niteliği taşıyan tüm yazışmaları, iletişimi, koordinasyonu gerekçeli kararda görebileceksiniz. Cezanın nedenini, tedarikçiler aracılığı ile zincir marketler arasındaki fiyat geçişlerini birlikte sağlamak olarak özetleyebiliriz.” diye konuştu. 
Küle, paneldeki konuşmasında ise 21. yüzyıla dijitalleşmenin damgasını vurduğunu belirterek, “Tüketim alışkanlıklarımızı derinden etkiliyor, ürün ve hizmetlere erişmemizin yollarını farklılaştırmaktadır. Buna bağlı olarak günlük yaşantının hemen hemen her alanında farklı türde iş modelleri ile karşılaşılmaktadır. Birçok ürün ve hizmet pazarında gözlemlenen bu dönüşümün en yoğun hissedildiği alanlardan en önemlisi finans sektörü. Ülke ekonomilerinin can damarı finans. Bu sektörde tüketiciler, dijital kanallar üzerinden deneyimledikleri ürün ve hizmetler ile ihtiyaçlarını çok daha hızlı ve kolay bir şekilde giderme imkanına kavuşmaktadır. Finans sektörünün bir alt başlığı olarak ödeme hizmetleri ise mobil cüzdanlar, karekod ödeme yöntemleri, biyometrik ödeme çözümleri gibi çeşitli yenilikçi teknolojilere sahne oluyor.” dedi. 
Küle, genelde finans sektörünün, özelde ise ödeme hizmetlerinde gözlemlenen teknoloji odaklı dönüşümün; bir taraftan tüketiciler için ürün ve hizmet çeşitliliğinin artmasını sağlarken diğer taraftan da yeni oyuncuların pazarda kendine yer edinmesine kapı araladığını kaydederek, “İşte tam da burada biz Rekabet Kurumu olarak varlığımızı hissettirmek zorundayız. Bu durum, finansal piyasaların ve ödeme hizmetlerinin yerleşik hizmet sağlayıcıları ile pazardaki yeni oyuncular arasında bir rekabet ortamını doğurmakta ve artan rekabete bağlı olarak ilgili.” diye konuştu. Küle, finansal teknolojiler olarak nitelendirilen söz konusu gelişmelerin, sektörün düzenleyici otoritelerinin yanı sıra rekabet otoritelerinin de bu alanda yoğun mesai harcaması gerektiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Nitekim dinamik bir alan olan finansal teknolojiler özelinde pazarlarda görülen rekabet sorunlarının tespiti ve çözümü, kimi durumlarda klasik pazarlarda ortaya çıkan rekabet sorunlarının tespiti ve çözümünden daha zor olabilmektedir. Bu alandaki rekabet sorunlarının klasik rekabet hukuku araçları ile aşılmasının ne denli mümkün olduğu hususu ise akademik camiada ve rekabet otoriteleri nezdinde yoğun tartışmalara konu olmaktadır.”
Küle, paneldeki konuşmasında ise 21. yüzyıla dijitalleşmenin damgasını vurduğunu belirterek, “Tüketim alışkanlıklarımızı derinden etkiliyor, ürün ve hizmetlere erişmemizin yollarını farklılaştırmaktadır. Buna bağlı olarak günlük yaşantının hemen hemen her alanında farklı türde iş modelleri ile karşılaşılmaktadır. Birçok ürün ve hizmet pazarında gözlemlenen bu dönüşümün en yoğun hissedildiği alanlardan en önemlisi finans sektörü. Ülke ekonomilerinin can damarı finans. Bu sektörde tüketiciler, dijital kanallar üzerinden deneyimledikleri ürün ve hizmetler ile ihtiyaçlarını çok daha hızlı ve kolay bir şekilde giderme imkanına kavuşmaktadır. Finans sektörünün bir alt başlığı olarak ödeme hizmetleri ise mobil cüzdanlar, karekod ödeme yöntemleri, biyometrik ödeme çözümleri gibi çeşitli yenilikçi teknolojilere sahne oluyor.” dedi. Küle, genelde finans sektörünün, özelde ise ödeme hizmetlerinde gözlemlenen teknoloji odaklı dönüşümün; bir taraftan tüketiciler için ürün ve hizmet çeşitliliğinin artmasını sağlarken diğer taraftan da yeni oyuncuların pazarda kendine yer edinmesine kapı araladığını kaydederek, “İşte tam da burada biz Rekabet Kurumu olarak varlığımızı hissettirmek zorundayız. Bu durum, finansal piyasaların ve ödeme hizmetlerinin yerleşik hizmet sağlayıcıları ile pazardaki yeni oyuncular arasında bir rekabet ortamını doğurmakta ve artan rekabete bağlı olarak ilgili.” diye konuştu. Küle, finansal teknolojiler olarak nitelendirilen söz konusu gelişmelerin, sektörün düzenleyici otoritelerinin yanı sıra rekabet otoritelerinin de bu alanda yoğun mesai harcaması gerektiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Nitekim dinamik bir alan olan finansal teknolojiler özelinde pazarlarda görülen rekabet sorunlarının tespiti ve çözümü, kimi durumlarda klasik pazarlarda ortaya çıkan rekabet sorunlarının tespiti ve çözümünden daha zor olabilmektedir. Bu alandaki rekabet sorunlarının klasik rekabet hukuku araçları ile aşılmasının ne denli mümkün olduğu hususu ise akademik camiada ve rekabet otoriteleri nezdinde yoğun tartışmalara konu olmaktadır.”