DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık değerlendirme toplantısında konuştu. Babacan’ın gündeminde dış politika ve ekonomi vardı. Türkiye’nin milli güvenliği ilgilendiren konularda asla yaş tahtaya basmaması gerektiğini belirten Babacan, “Dış politika Sayın Erdoğan’ın ve ortaklarının keyfine bırakılmayacak kadar ciddi ve önemli bir alandır. Hükûmet, iç politikadaki hedefleri uğruna terörle mücadelemizi zayıflatacak hiçbir şey yapmamalıdır. Ülkemizin teröre karşı verdiği haklı mücadele dünyanın gözü önünde asla sorgulanmamalıdır” dedi. Babacan, dış politika konusunda eleştiri duymaktan rahatsız olanların olduğunu söyleyerek, iktidarın ekonomi, hukuk ve sağlık sisteminin konuşulmamasını istemeleri nedeniyle Suriye operasyonuyla ilgili niyetlerinden şüphe duyduklarını vurguladı. Babacan, hükümete “Ülkedeki sorunların üstünü sınır ötesi bir operasyonla örtmek mi istiyorsunuz? Kapsamı nedir? Bugüne kadar aklınıza gelmedi de niye bugün gündeme getiriyorsunuz?” sorularını yöneltti.
‘Cevap vermek zorundasınız’
Operasyonlardaki askerlerin Türkiye’nin evlatları olduğunu belirten Babacan, “Sorularımıza cevap vermek zorundasınız. Görüş ve önerilerimizi dinlemek zorundasınız. Ayrıca, öyle sağda solda ‘Muhalefet operasyona destek vermiyor, yok öbür tarafı destekliyor’ falan filan gibi saçmasapan laflar da etmeyeceksiniz. Bunu konuşturtmayız, söyletmeyiz size. Hele hele ülke tarihine tek bir hayrı geçmemiş, şu ülkenin menfaatine tek bir iş yapmamış ortakları yanınıza aldıktan sonra bizleri susturmaya kalkamazsınız. Susmayacağız. Bu kadar ucuz değil. Haddinizi bileceksiniz” şeklinde konuştu.
‘Putin’in kapısında beklediniz’
“Suriye’de 34 şehit verdikten sonra gidip, Moskova’da Putin’in kapısında beklediniz” diyen Babacan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği üzerinden iktidarı ‘şov peşinde’ olmakla suçladı ve “Bütün mevcut NATO üyelerine aynı çağrıyı yapın. Bütün BM üyelerine aynı çağrı yapın” diye seslendi.
‘Sen neyin baskısını yapıyorsun?’
İktidarı zamlar üzerinden eleştiren Babacan, esnaf ile vatandaşı karşı karşıya getirdiklerini söyledi. Babacan, iktidarın dürüst bir devlet yönetimi anlayışına sahip olmadığının altını çizerek, “Sen neyin baskınını ne yapıyorsun ya? Hangi fiyat denetiminden bahsediyorsun? Kendi öz denetimini yapsana. Piyasada senin gibi 4 buçuk, 5 buçuk kat fiyat arttıran başka birisi var mı? Elektrik ve doğal gazın fiyatını belirleyen Cumhurbaşkanı. Dün geceki zamlarla elektrik 4,5 kat, doğalgaz fiyatı 5,5 kat artmış” dedi.
‘Zamların en az yarısının sebebi sensin’
Babacan, fahiş fiyatlardan Erdoğan’ı sorumlu tutarak, “Sen elektrik fiyatlarını artırdığında, doğalgaz fiyatlarını artırdığında, A’dan Z’ye her şeye zam geleceğini bilmiyor musun? Bu zamların en az yarısının sebebi sensin. Hesap ortada! Dolar iki katına çıkmasaydı, bugün sanayicinin elektriği 288 kuruş değil, 140 kuruşun altında olacaktı. Dolar iki katına çıkmasaydı, bugün sanayicinin doğalgazı 10 lira 40 kuruş değil, 5 liranın altında olacaktı. Dolar iki katına çıkmasaydı, bugün benzin, mazot 24 lira, 25 lira değil, 10 lira civarında olacaktı. Bir de ne demiş? ‘Vatandaşın ekmeğiyle, doğalgazı, elektriğiyle dertleniyoruz’ demiş. Belli, çok belli. Her dertlendiğinde zam geliyor. Her dertlendiğinde üstümüzdeki yük katmerleniyor” ifadelerini kullandı.
‘Ülkemizi düzlüğe çıkaracağız’
Erdoğan’ın “Bu ülkenin en garip insanının da karnının tok, üstünün pek, gönlünün huzurlu olduğunu görmeden bize rahat uyku uyumak haramdır” sözlerini hatırlatan Babacan, “Sayın Erdoğan; bu sözlerinizde samimiyseniz bundan sonra size 5 dakikalık uyku bile yok. Ama ilk seçimde sandıkla biz geleceğiz. İşte o günden itibaren çok rahat uyuyabilirsiniz, biz evelallah yine ülkemizi düzlüğe çıkaracağız” şeklinde konuştu.
‘Halkı yanıltıcı verenleri arıyorsanız Beştepe’ye bakın’
Babacan, iktidarın gazetecileri susturmak için Basın Kanunu’nu düzenlemek istediğine dikkat çekerek, “İnternet sitelerini susturmak için internet sitelerini yıldırmak istiyor. Milletin sesini susturmak için de sosyal medyada ifade hürriyetini çiğnemek istiyor. Tek dertleri Türkiye’yi baskı ülkesine çevirmek. Kamu gücünü millete karşı kullanmayı marifet sanıyor. Ne diyor? ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak suçtur’ diye yasa çıkarmaya çalışıyorlar. Yeni bir suç uyduruyorlar. Halka yanıltıcı bilgi verenleri arıyorsanız Beştepe’ye bakın. Örneğin ‘Türkiye’de açlık yoktur’ demek halkı yanıltmaktır. Çünkü yatağa aç giren çocuklar vardır. ‘Ekonomik krizin sebebi dış güçlerdir’ demek halkı yanıltmaktır. Çünkü krizin tek sebebi Beştepe’dir. El yapımı, ev yapımı, yerli ve millî krizdir. Sayın Erdoğan’ın ‘Ben faizle mücadele ediyorum’ sözleri de halkı yanıltmaktır. Gelmiş geçmiş en yüksek faiz ödemelerini yapan kendisidir” ifadelerini kullandı. İktidarın “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu” çıkartıp 3 yıla kadar hapis cezası öngördüğünü söyleyen Babacan, “Seçim yolunda kendisinin sözlerini tekrar etmeyen herkesi cezalandırmayı hedefliyor. Bu gidişle söz söylemeyi yasaklayacak, işi bitirecek. Aklı sıra ağzımızı bantlayacak, ancak öyle huzur bulacak” dedi.