Ak Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) 17:45’te Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantı sonrası gündeme dair önemli açılamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik sürecine ilişkin de konuştu.
Çelik’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği konusunda ortaya çıkan tepkileri takip ediyoruz. İttifakın güçlenerek yoluna devam etmesini her zaman savunduk. Yeni bir çerçeve ortaya koyulacaksa, ilkeli olmak çerçevesinde olması gerekiyor. Türkiye’nin ifade ettiği her şey ittifakın ruhunu yansıtan sözlerdir. Madrid’de bu ilkeler yeniden ele alınacak.
“TÜM ÜLKELERİN GÜVENLİĞİNİN GÖZETİLMESİ GEREK”
Terör örgütlerinin faaliyet yaptığı ülkelerin NATO’yu güçlendirecek tarafı yok. Karar almakta daha çok zorlaşacak. Tüm ülkelerin güvenliğinin gözetilmesi gerekiyor. Biz tavrımızı koyar koymaz, İsveç Dışişleri Bakanı, ‘Türkiye’nin güçlü ülkeleri karşısına almayacağını düşünüyorum’ dedi.
“BİZE ŞANTAJ YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR”
Bize şantaj yapmaya çalışıyorlar. NATO’nun genişlemesi güçlenmesi için gereklidir. Terör örgütlerine destek veren ülkelerin üye olması, NATO’yu güçlendirmez, zayıflatır. Daha sonra muhalefetin Türkiye’nin tavrına desteğini görmedik. Bu zamanlarda ülkenin düşmanına tavrına muhalefetinde daha çok sesini duyurması kıymetlidir. Bunun yerine tersinin olması daha çok şaşırtıcı. CHP adına yazılan makalede, ‘Türkiye’nin tutumu taktik hata’ olarak yazılıyor. Türkiye, onay teklifi karşısında otomatik onay makamı mıdır?
“KILIÇDAROĞLU PARTİSİNİ BU DURUMA DÜŞÜRMEMELİ”
Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına değinmek isterim. Ülkeden kaçacağını söylemesi sorumsuzluk olmuştur. Hiçbir zaman bir muhalefet genel başkanının çıkıp devlet başkanını yabancıların diliyle etiketlemesi ortaya çıkmamıştır. Yakışmamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi’yle ayrışmalarımız olabilir, fakat milli güvenlik konusunda CHP genel başkanı koltuğunda oturanların hassasiyeti olmuştur. İlk defa CHP genel başkanlık koltuğunun bu şekilde istismar edilmesi ilktir. Önüne belge, bilgi getirildiği zaman sorgulaması lazım. Türk siyasetini demokrasisini zehirleyen, son dereceli sıkıntılı sonuçları oluyor. Kendini ve partisini bu duruma düşürmemeli. Son derece hassas bir konudur. Cumhurbaşkanımızın ‘Harekat gerçekleştireceğiz’ demesinden bir iki gün sonra oluyor.
“TUTARLI BİR SAVUNMA OLMADI”
Vatandaşlarımız, öğrenci ve iş için başka ülkelere gittiklerinde bunlar istiyorlar ki kendilerine muhtaç olsunlar. Sivil öğrenciler, vatandaşlarımız için yurtlar açılıyorsa, devletimiz gayret sarf ediliyorsa memnuniyet duyması gerekir. Buradaki mesele bunların bu zeminleri kullanmasını engellemektir. O zaman söyledim, ‘Belgeler açık kaynaklarda vardır’ dedim. Öyle çıktı. Arkasından bilinen bir FETÖ’cü çıktı, ‘Ben bunları birkaç yıl önce söyledim’ dedi. Bugün diyorlar ki ‘İktidar olmak için çabalayacaklar’ diyorlar. Bir karar verin. Karşılıklı ortaya koyacağımız rekabet olması gerekir. Kamuoyuna dönük tutarlı bir savunma olmadı. Tutarsız birkaç kişi çıkıp konuştu.
“12 SAAT BEKLİYORUM ‘BELKİ DÜZELTİR’ DİYE”
Bazen cevap vermiyoruz. Bu kadar yanlışlık olmaz diyoruz. 12 saat bekliyorum, belki düzeltirler diye. Düzeltilmeyince diyoruz ki arkasında duruyorlar. Siz siyasi aklı devre dışı bırakacaksınız, sonra nasıl korunacak demokrasinin gücü. Bunun böyle olmayacağını kendilerinin anlaması lazım.
DİYARBAKIR ANNELERİNİN EYLEMİ
Diyarbakır annelerinin eylemi bininci günü aştı. Bu eylem dünyanın en büyük vicdan eylemine dönüştü. Annelerin verdiği mücadele son derece önemli bir vicdan nöbeti olarak bininci gününü geçmiş durumda. İnşallah bütün annelerin evlatlarına kavuşmalarını diliyoruz.
“HAREKATLAR SÜRDÜRÜLECEKTİR”
Terör örgütlerinin yok edilmesi için açık ve net tavır defalarca Cumhurbaşkanımız tarafından söylenmiştir. Hem yurt içi hem yurt dışı fiili kararlılık gösterilmiştir. Bundan sonra da Cumhurbaşkanımız açıkladığı gibi bu harekatlar sürdürülecektir.”