Araştırmacılar, bu kişinin ikinci ve dördüncü yüzyıllar ortasında yaşamış bir Roma askeri yahut gladyatör olabileceğini belirtiyor. Bu bulgu, İskandinav göçlerinin kestirim edilenden yüzyıllar evvel başladığını ve Anglo-Saksonlarla Vikinglerin gelişinden evvel gerçekleştiğini ortaya koyuyor.
Çalışmanın baş muharriri ve Japonya’daki Riken Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Leo Speidel, “Anglo-Saksonlarla geldiğini düşündüğümüz İskandinav soyunun kimi bölgelerde daha evvel zati mevcut olduğunu görüyoruz” dedi.
Bu çalışma, Avrupa’nın birinci binyıldaki göç hareketlerini incelemek için antik DNA’ya dayalı yeni bir formül geliştiren bilim insanlarının yürüttüğü geniş çaplı bir araştırmanın modülü. Araştırmacılar, son 30.000 yıl içinde genomlarda oluşan nispeten yeni mutasyonları inceleyerek genetik olarak benzeri popülasyonlar ortasındaki bağlantıları daha detaylı bir halde araştırabiliyor.
Araştırma, Almanya’nın kuzeyi ve İskandinavya’dan batı, orta ve doğu Avrupa’ya erken devirde gerçekleşen en az iki büyük göç dalgasını ortaya koydu. Ayrıyeten, MS 500 ile 800 yılları ortasında İskandinavya’ya geri göçlerin genetik yapıyı büsbütün değiştirdiği anlaşıldı. Bu geri göçlerin Viking Çağı’ndaki genetik çeşitliliğin temel nedenlerinden biri olduğu düşünülüyor.
Bu yeni bulgular, Viking genişlemesini ve onların İngiltere üzerindeki tesirini daha düzgün anlamamıza da yardımcı oluyor. Araştırmada, Viking Çağı’na ilişkin İngiltere’deki iki toplu mezarda bulunan bireylerin güney İskandinavya’ya has genetik yapıya sahip olduğu tespit edildi. Bu, bu bireylerin Viking kökenli olduğunu gösteriyor.
Çalışmayı yürüten grup, yazılı tarihin önyargılarından uzak, insan kalıntılarından elde edilen DNA sayesinde tarihi olayları tekrar inceleme bahtı bulduklarını belirtiyor. Dr. Speidel, “Antik DNA ile artık tarihi direkt araştırabiliriz,” diyerek bu prosedürün ehemmiyetine dikkat çekti.
Araştırma, Nature mecmuasında yayımlandı ve Avrupa’daki erken göçler hakkında kıymetli bilgiler sunarak, tarih anlayışımızı derinleştirdi. İskandinavların İngiltere’deki varlığının Viking Çağı’ndan çok daha evvel başlamış olması, tarih kitaplarında yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor.